🦭 Mesane Kanseri Için Bitkisel Tedavi
Mesane kanseri her zaman mukozada başlar. Erken safhalarda bu tabakada sınırlı kalır ve hücre içindeki karsinom olarak nitelendirilir. Kanser belli bir süre sadece mesanenin iç kısmına doğru ilerleme gösterir. Bu aşamada tespit edilmesi durumunda mesane açılmadan basit lokal tedavi ile iyileştirilebilir.
MesaneTümörü Bitkisel Tedavi: Eğer yüzeysel bir mesane kanseri tedavisi uygulanıyorsa bu yöntem, genellikle sadece tümörün alınması şeklinde yapılmaktadır. Bunun için de mesane kanseri ameliyatı olmak gerekmez, çünkü cerrah, tümörü bir sistoskop aracılığıyla alacaktır.
Eğer bu olay yinelenirse, tümör yeniden sistoskopi ile alınabilir. Ancak bu sefer gelecekteki mesane kanseri olasılığını azaltmak için kanserle mücadele edici ilaçlar verilir. Eğer hastalık mesane kasları ve yağ dokusunu kaplarsa mesanenin kendisinin, erkeklerde de prostat bezinin de birlikte olmak üzere, alınması gerekir.
tedavi Mesane kanserinin tedavisi, bu organın temizliği ile başlamak için arzu edilir. Daha sonra, bu derste hoş olmayan semptomları azaltan (ağrıyı hafifleten, işemeyi kolaylaştıran) veya kanser hücrelerini öldüren otlar vardır. Yoğun ve radikal terapiden sonra vücudun bağışıklığı arttıran bitkilerle
İnvazivtedavi sizin tailbone yakın mesanene düzenlenmiş dürtüleri gönderen küçük bir cihaz implante içerir. Bir çalışmada, bu cihaz, aşırı aktif mesane ve noktüri semptomlar için etkili ve uzun süreli bir tedavi olduğunu gösterir. Aynı zamanda güvenli ve geri dönüşümlü ikisi de.
SıvıPropolis cilt kanseri, meme kanseri, gırtlak kanseri, kolon kanseri, karaciğer kanseri, mesane kanseri ve yumurtalık kanseri gibi rahatsızlıklar ile savaşır. Sıvı propolis ekstraktı kanseri önleyici etkileri de bilinmektedir.
MesaneKanseri Mesanemiz, böbreklerden gelen idrarı toplayan ardından idrarı vücudun dışına atan organımızdır. Mesanenin iç tabakası kendine özel bir dokuyla kaplıdır. Mesane kanseri ise bu özel dokuların kontrolsüz büyümesi ve çoğalmasıyla başlamaktadır. Mesane Kanseri genellikle 65 yaş üstü kişilerde görülmektedir. En büyük belirtisi ise idrar yaparken
Dr. Hakan Özkul 1967 yılında Ankara'da doğdu. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1993 yılında tıp doktoru olarak mezun oldu. Dr. Hakan Özkul, öğrencilik yıllarında hastalıkların vücudun doğal yapısının bozulmasından kaynaklandığını öngörerek, Modern Tıp ilmine ilave olarak WHO tarafından da onaylanan Bitkilerle Tedavi (Fitoterapi), Tıbbi ve Aromatik Bitkiler
BirHafıza Umut Olmak Dünyanın her yerinde, eğitim tohumları ekiyoruz. Büyüsün,filizlensin, gölges
Mesanekanserinde cerrahi tedavi. Mesane kanseri tedavisinde kötü huylu hiçbir hücre kalmayacak şekilde temizlik yapıldıktan, cerrahi operasyonla temizlendikten sonra mesane içerisine haftada 1 gün olmak üzere, en az 6 defa kemoterapi uygulamak gerekir. Mesane kanseri tedavisinde kemoterapinin yanı sıra ameliyat sonrasında idrar
Parazit mesaneye yerleşerek, mesanede kronik iltihaplanma ve ileri dönemde mesane kanserine neden olur). Mesane kanseri tanısı ile gelen hastalarda tedavi, hasta özellikleri göz önüne
MesaneKanseri Bitkisel Tedavisi ve Bitkisel Kürü Mesane Kanseri bursabitkisel tedavi tavsiyesi. Banka havalesi için banka hesap numaralarımız aşağıda
jSm97DQ. Mesane Kanseri Nedir? Mesane böbrekler aracılığı ile süzülen idrarın depolanmasını sağlayan bir organımızdır. Daha sonrasında mesanenin kasılması ile idrar vücuttan dışarı atılır. Mesanenin iç dokusu kendine özgü olmaktadır. Mesane kanserleri ise mesaneye özgü olan bu tabakada gerçekleşmektedir. Mesane kanserlerin %90’nı sadece mesanenin iç yüzeyinde görülmektedir. Kanser hücreleri mesanenin iç kısmında bulunan bu dokularda kontrolsüz bir şekilde çoğalarak mesane kanserine neden olmaktadır. Özellikle 65 yaşın üzerinde ki kişiler görülen mesane kanserinin en karakteristik belirtisi ise idrarda ağrısız görülen kan olmaktadır. Erkeklerde mesane kanserinin görülme olasılığı kadınlara oranla 4 kat daha fazla olmaktadır. Bunun yanında hem kadın hem de erkeklerde görülen semptomlar aynı olmaktadır. Mesane Kanseri Belirtileri Mesane kanserinin belirtileri arasında şunlar bulunmaktadır İdrar yapma sırasında yaşanılan yanma ve ağrı hissi, İdrar yapmada zorluk, İdrarın kesintili ya da yavaş gelmesi, Sık sık idrara çıkma, İdrar miktarının azalması, Kilo kaybı veya zayıflık, Mesane ya da bağırsak kontrolünde yaşanılan zorluklar, İleri mesane kanseri evrelerinde kalça ve sırtta ağrı yaşanması, baldırlarda yaşanılan sertlik ve ağrı. Mesane Kanserinin Kemiklere Sıçrama Belirtileri Mesanede görülen kanser hücreleri zaman içerisinde yerlerinden ayrılarak dolaşım sistemine geçebilmektedir. Dolaşım sistemi ile de bu kanser hücreleri kemiklere yapışabilmektedir. Bu durumda mesane kanseri kemikler ile metastaz yapmış olur. Kemiklere yapışan bu kanser hücreleri uzun süre boyunca sessiz kalabilirler. Mesane kanserinin kemiklere sıçraması durumunda ise gösterdiği belirtiler şunlar olmaktadır. Kemik ağrısı, kemik metastazının ilk belirtisi olarak ortaya çıkmaktadır. İlk başlarda nadiren kemik ağrısı görülse de ileri dönemlerde özellikle geceleri şiddetli ağrılar görülmektedir. Kemik kırıkları da görülen bir diğer belirtidir. Kanser kemiklerin zayıflamasına neden olduğu için kemiklerin kolay bir şekilde kırılmalarına neden olurlar. Uyuşukluk, Felç, İdrar yapmada güçlük yaşama, özellikle omurga kemiklerinin üzerinde görülmesi durumunda rastlanır. Çünkü kanser omurgadaki sinirlerin üzerine baskı yapmaya başlar. İştah kaybı, Mide bulantısı, Aşırı susama, Kafa karışıklığı, Yorgunluk gibi belirtiler ise kanda yüksek düzeyde kalsiyum bulunmasından kaynaklanmaktadır. Mesane Kanseri Nedenleri Mesane kanseri riskinin artmasını sağlayan bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin içerisinde ilk sırayı ise yaş almaktadır. Mesane kanserleri özellikle 50 yaşın üzerinde ki erkeklerde daha sık görülmektedir. Mesane kanseri riskini artıran bir diğer etmen ise sigara kullanımı olmaktadır. Sigara içen kişilerde mesane kanseri görülme riski 6 kat daha fazla olmaktadır. Bazı meslekler de mesane kanseri riskinin artmasına neden olmaktadır. Özellikle çalışma ortamlarında organik ya da kimyasal boya maddelerine maruz kalınması da mesane kanseri riskini artırmaktadır. Bazı kişilerde görülen kronikleşmiş mesane iltihabı da mesane kanseri riskini artıran faktörler arasında yerini almaktadır. Özellikle omurilik hastalıkları ya da sürekli sonda kullanımı bulunan kişilerde sıklıkla mesane iltihabı görülmektedir. Mesane kanserinin risk faktörleri içerisinde son olarak kemoterapi de bulunmaktadır. Diğer kanser türlerinin tedavisi için kullanılan kemoterapi bazı hastaların mesane hücrelerinde değişiklik yaşanmasına neden olmaktadır. Mesane Kanseri Tanısı Nasıl Yapılır? Mesane kanseri ile hekime başvurulduğunda öncelikle hekimler hastaların öyküleri almaktadır. Daha sonrasında ise fiziksel muayene ile ön bulgular elde edilmektedir. Kesin tanının konulması için ise ileri tetkiklerin kullanılması gerekmektedir. Sistoskopi Sistoskopi, hastaların idrar yolundan ışıklı ve ince bir alet ile girilen bir görüntüleme yöntemi olmaktadır. Bu görüntüleme işlemi sırasında gerekli görülmesi halinde biyopsi için parça da alınmaktadır. Görüntüleme Yöntemleri Tanın kesinleşmesi ve varsa kanserin diğer organlara yayılıp yayılmadığının görüntülenebilmesi için farklı görüntüleme testlerinden faydalanılmaktadır. Bu testler ile hastaların karın bölgesi incelenir. Bunun yanında üreter ve böbrekler incelenmektedir. Mesane Kanseri Evreleri Her kanser türünde olduğu gibi mesane kanserinde de evreler bulunmaktadır. Hastaların hangi evrede bulunduğunun tespit edilmesi sayesinde daha doğru bir tedavi planlanmaktadır. Ayrıca doğru belirlenen evreler sayesinde tedavinin başarı ihtimali de artmaktadır. 0. Evre Mesane kanserini diğer kanser türlerinden ayıran en büyük özelliklerinden birisi de 0. evresinin bulunmasıdır. Bu evrede bulunan mesane kanserinde kanser hücreleri uzak lenf bezlerine ya da organlara sıçramıştır. Ayrıca bu evrenin de iki farklı alt türü bulunmaktadır. Bu türlerden ili 0a evresi olmaktadır. Bu evrede mesane de birkaç papil bulunmaktadır. Ancak bu papiller henüz epitel tabakada olduğu için derinlere invazyon yapmamıştır. 0 evresinin diğer bir alt türü ise 0is olmaktadır. Bu ebredeki papiller dikey bir şekilde büyümek yerine yayılarak büyüme göstermektedir. Hastalarda görülen bu kanser türüne aynı zamanda karsinoma in situ denmektedir. Bunların yanında bu kanser türleri son derece agresif olmaktadır. 1. Evre Uzak organlara ya da lenf bezlerie herhangi bir sıçramanın gerçekleşmediği bu evrede kanser dokuları epitel tabanın bir alt katmanına yayılmıştır. Kas tabakasına herhangi bir geçişin gerçekleşmediği bu evrede kanserli dokular hem epitel tabakada hem de subepitel tabakada görülmektedir. 2. Evre Mesane kanserinin ikinci evresinde kanser henüz uzak organlar ya da lenf bezleri ile herhangi bir metastaz gerçekleştirmemiş olmasına rağmen kanserli dokular kas tabakasına kadar ilerleme gösterir. 3. Evre Mesane kanserinin üçüncü evresi de iki alt gruba ayrılmaktadır. Bu türlerden ilki 3A olmaktadır. Bu evrede bulunan hastalarda kanser kas dokusunun altında bulunan yağ dokusuna kadar ulaşmaktadır. Bunun yanında çevre organlarda da kanser görülmeye başlanmaktadır. Özellikle prostat ve vajinada kanser görülmeye başlanır. Bunların yanında bölgesel lenf nodlarını en az 1 tanesinde de metastaz gerçekleşmiştir. Ancak uzak organlarda ya da lenflerde metastaz henüz gerçekleşmemiştir. 3B evresinde bulunana hastalarda ise üst pelvik ve pelvik lenf bezlerinde metastaz görülmektedir. uzak organlarda ise hala metastaz söz konusu olmamaktadır. 4. Evre Mesane kanserinin 4. evresi de iki alt gruba ayrılmaktadır. 4A evresinde ki hastalarda kanserli dokular uzak lenflere metastaz yapmıştır. Ancak uzak organlarda henüz metastaz bulunmamaktadır. Ayrıca bu evrede iliak damarlarında da metastaz görülebilir. 4. evrenin bir diğer alt grubu ise 4B olmaktadır. Bu evrede ise hastalarda kemik, karaciğer, akciğer gibi organlara yayılım göstermektedir. Mesane Kanseri Tedavi Yöntemleri Kanser türleri içerisinde son derece sık görülen mesane kanseri için birden farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Uygulanacak tedavinin kanserin ve hastaların özelliklerine göre ürologlar ile hastaların birlikte karar vermesi gerekmektedir. Transüretral Rezeksiyon TUR En bilindik mesane kanseri tedavi yöntemi olan mesane kanseri ameliyatları ile hastaların mesaneleri alınmaktadır. En başarılı mesane kanseri tedavilerinden birisi olan bu ameliyatlar iki farklı yöntemle yapılmaktadır. Bu yöntemlerden ilki de TUR olmaktadır. Özellikle erken evrede bulunana mesane kanserlerinde tercih edilen bu yöntemde ucunda bir kamera ve kazıma bıçağı bulunana bir tıbbi cihaz ile gerçekleştirilmektedir. Bu tıbbi cihaz ile kanserli bölge tamamen çıkarılır. Bu yöntem kas dokularına kadar ilerleyen mesane kanserlerinde de sıklıkla tercih edilmektedir. Sistektomi Mesane kanseri tedavisinde uygulanan ameliyat yöntemlerinden birisi de radikal sistektomi ameliyatları olmaktadır. Eğer kanserli dokunun çıkarılması aşamasında mesane dokularına herhangi bir zarar gelmeyecekse bu yöntem tercih edilir. Sistektomi uygulana erkek hastalarda seminal veziküllerin ve prostatın çıkarılması da söz konusu olmaktadır. Bu sebeple de erkek hastalarda ereksiyon bozukluklarının yaşanması söz konusu olabilmektedir. Ancak doktorlar ereksiyon için gerekli olan sinirleri ayırabilmektedir. Bu sayede de erkek hastaların ileriki dönemde ereksiyon sorunları yaşamasının önüne geçilir. Kadınlarda yapılan sistektomi ameliyatlarında ise yumurtalıkların, uterusun ve vajinanın bir kısmının çıkarılması gerekmektedir. Kadınlarda yumurtalıkların çıkarılması ise hem erken menopoza hem de kısırlığa neden olabilmektedir. Bunların yanında sistektomi ameliyatları kanama ve enfeksiyon riski taşıyan ameliyatlardan olmaktadır. Eğer bu ameliyatlar da Vinci robotik cerrahi robotu ile gerçekleşirse o zaman operasyon robotik radikal sistektomi ameliyatı adını almaktadır. Radyoterapi ve Kemoterapi Mesane kanseri hastalarında eğer ameliyat bir seçenek değilse o zaman hastalara radyoterapi uygulanmaktadır. Mesane kanseri tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem olan kemoterapi ise iki farklı yöntemle uygulanmaktadır. Bu yöntemlerin ilki intravezikal kemoterapi olarak bilinen türü olmaktadır. Bu kemoterapi türünde uygulama sadece mesaneye yağılmaktadır. Hedefe yönelik olarak uygulanan bu tür özellikle ilerleme riski yüksek olan ve agresif kanserler de kullanılmaktadır. Kemoterapinin bir diğer çeşidi ise sistemik kemoterapi olmaktadır. Bu yöntemde kemoterapi hastaların tüm vücuduna uygulanmaktadır. İmmünoterapi Mesane kanserinde kullanılan immünoterapide ise asıl olarak hastaların bağışıklık sistemleri tedavinin etkin bir parçası olmaktadır. Kullanılan ilaçlar ile hastaların bağışıklık sistemleri aktif hale getirilir ve bağışıklık sisteminin kanser ile mücadele etmesi sağlanır. Mesane kanseri ölümcül müdür? Mesane kanserlerinde kullanılan birden farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler doğru bir şekilde planlandığında ise başarı şansları son derece yüksek olmaktadır. Mesane duvarı kalınlaşması kanser midir? Mesane duvarının kalınlaşmasının birden fazla sebebi bulunmaktadır. Bu sebepler içerisinde enfeksiyon ve nörolojik hastalıklar bulunabileceği gibi iyi ve kötü huylu tümörler de bulunmaktadır. Mesane kanseri ultrasonda belli olur mu? Mesane kanserinin belirlenmesinde ultrason tek başına yeterli olmamaktadır. Bu sebeple özellikle sistoskopiden ve diğer tanı yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Mesane kanseri tehlikeli midir? Her kanser türünde olduğu gibi mesane kanserleri de ciddiye alınmalı ve tedavisinin titizlikle yönetilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Mesane kanserinin bitkisel tedavisi var mıdır? Mesane kanseri tedavisinde asıl olan tıbbi tedavilerdir. Ancak uzmanın da bilgisi dahilinde bazı bitkisel tedavilerden yardım alınabilir. Mesane kanseri vücuda yayılır mı? Mesane kanseri tedavi edilmezse uzak lenf bezlerine ve organlara metastaz yapabilmektedir. Bazı mesane kanseri türleri ise agresif oldukları için daha hızlı bir yayılım göstermektedir. Mesane kanseri tedavi edilmezse ne olur? Mesane kanserinin tedavi edilmemesi durumunda kanserin yayılması söz konusu olmaktadır. Bazı mesane kanserlerinin yayılması uzun süre alırken bazı türleri ise kısa bir süre içerisinde birçok organa ve lenf bezine yayılabilir. Mesane kanseri olanlar nasıl beslenmeli? Mesane kanseri olan hastalar beslenmelerine elbette ki dikkat etmeleri gerekmektedir. Eğer doktorunuzun başka bir önerisi yoksa işlenmiş gıdalardan ve rafine şekerden uzak durmanız önemli olmaktadır. Bunun yanında renkli tabaklar ile beslenmeniz ve günde 5- 9 arasında değişen porsiyonlarda sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmesi gerekmektedir.
Erken evrelerde hastalıktaki nüks ihtimalini önlemek için tavsiye edilen bitkisel destekler arasında; yeşil çay, okaliptus, biberiye, ananas, avokado, papaya, yer alır. Maydanoz, mısır püskülü, kiraz sapı, avokado, defne yaprağı karışımının demlenip her gün içilmesi; mesane enfeksiyonlarından 26, 2019Mesane kanseri hastaları nasıl beslenmelidir?Bol meyve, sebze ve tam tahıl içeren gıdalar alın veya tersine kırmızı ve işlenmiş etleri, şekerli içecekleri ve yüksek oranda işlenmiş yiyecekleri sınırlayın ve bunlardan kaçınan sağlıklı bir beslenme düzeni planlayın. Alkol içmemek en kanseri ilacı nedir?TUR sonrası patoloji değerlendirme sonucu göre yüzeyel olan mesane kanserlerinde kanserin yeniden gelişimini nüks etmesini azaltmak amacıyla mesane içine 6 hafta boyunca haftada bir –her birinde 2 saat ilaç mesane içinde kalacak şekilde- BCG ya da Mitomycin_C gibi ilaçlar hastalığına ne iyi gelir?İdrar yolları enfeksiyonu olan kişilerin bol su içerek mesaneyi düzenli olarak yıkaması gerekir. Su içmek idrarınızı sulandırmaya ve daha sık idrara çıkmanıza yardımcı olur, böylelikle bir enfeksiyon başlamadan önce bakterilerin idrar kanalınızdan akmasını sağlar. Bitkisel çayların tüketimi en iyi yollardan kanseri nereye sıçrar?Mesane kanserleri klasik olarak mesanenin en iç tabakasından başlar ve 4. evreye ulaştığında, ana tümör sıklıkla büyümüş ve mesanenin iç tabakasından dışarı doğru yayılmıştır. Mesane kanseri en sık olarak, leğen kemiği, diğer kemikler, akciğer ve karaciğere metastaz hastası ne yemeli ne yememeli?İşlenmiş et ürünleri, şarküteri ürünleri, aşırı tuz tüketimi, sigara, alkol alımı, sağlıklı pişirme yöntemlerinin dışında pişirme yöntemleri, yağ tüketiminin aşırıya kaçması, aşırı saflaştırılmış, işlem görmüş ürünlerin tüketimi, beyaz un ve bundan yapılmış unlu mamuller, şeker tetikleyen yiyecekler nelerdir?Kanseri Tetikleyen Besinler Nelerdir?İşlenmiş beyaz un ve işlenmiş şeker Mısır şurubu, beyaz şeker vb.İşlenmiş et Salam, sosis, jambonHazır ve karbonlu ve tütün 8, 2020Mesane kanserinin tedavisi mümkün mü?Bu tedavide mesane, prostat ve etraftaki lenf bezleri alınıyor. Hastanın idrarını depolayacağını yeni bir mesane veya doğrudan cilde yerleştirilen bir torbaya iletmek için bağırsaklar kullanılarak bir kese yapılıyor. Bazı hastaların tedavisi; cerrahi, radyoterapi ya da kemoterapi ile birlikte uygulanabiliyor.
1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, kanser tedavisinin en kolay ve başarılı yolunun, kanser gelişimini önlemek olduğunu söyledi, kanserden korunmak için yaşam tarzı haline getirmemiz gereken 10 öneride bulundu. Modern çağın korkutucu hastalığı kanser günümüzde hızla yaygınlaşıyor. Ülkemizde yılda yaklaşık 200 bin kişiye kanser tanısı konulurken, önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde her 2 kişiden birine kanser tanısı konulacağı tahmin ediliyor. Buna karşın teknoloji ve tıp alanında yaşanan hızlı gelişmelerle pek çoğunun gerek erken evrede yakalanabilmesi, gerekse de en yeni yöntemlerle tedavi edilebilmesi hayatta kalma oranını da yükseltiyor. “Erken teşhis tedavide başarıyı yükseltiyor” Her ne kadar kanser tanısı konan kişi sayısı artsa da tedavideki gelişmelerle hayatta kalan kanserli insan sayısının da arttığını bildiren Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, “Kanser tedavisinin en kolay ve başarılı yolu, kanser gelişimini önlemektir. Erken teşhis tedavi başarısını önemli ölçüde yükseltmektedir” dedi. 1-7 Nisan Kanser Haftası kapsamında açıklamalar yapan Yazar, kanserden korunmak için yaşam tarzımız haline getirmemiz gereken 10 öneride bulundu. Kanserden korunmak için 10 öneri Sigaradan kaçının Sigara kansere yol açan en önemli maddelerden birisi. Yapılan bilimsel çalışmalar, akciğer kanserinin yüzde 90’ının sigaraya bağlı olarak geliştiğini ortaya koyuyor. Sigaranın yol açtığı başka kanserler de var; baş boyun kanserleri, yemek borusu kanseri, mesane kanseri vb. Sigaraya erken yaşta başlanması, günlük içilen sigara miktarı ve sigara içilen süre arttıkça risk de artıyor. Ayrıca sigaranın daha derin nefesle ciğerlere çekilmesi de kanser riskini artırıyor. Sigaraya bağlı kanserlere yakalanmamak için en doğrusu sigaraya başlamamak veya sigarayı bırakmak. Sigarayı bıraktıktan sonra risk zamanla giderek azalıyor ve 10-15 yılda risk sigara içmemiş kişilere yaklaşıyor. Yürüyüş yapın Düzenli egzersiz kilonun korunmasına ve kolesterolün düşmesine yardımcı oluyor, kalp krizi riskini azaltıyor ve şekerin yükselmesini önleyebiliyor. Kilonun korunması ile obezitenin yol açtığı kanser riski azalabiliyor. Yapılan araştırmalar egzersiz yapmanın kilodan bağımsız olarak da kanserden koruduğunu gösteriyor. Bu nedenle haftanın iki üç günü günde bir saat ya da haftanın beş günü günde yarım saat egzersiz yapmak son derece faydalı. Egzersiz hoşunuza giden bir aktivite yüzme, bisiklet, tenis vb. de olabilir. Alkolden uzak durun Bilimsel çalışmalar alkol tüketiminin özellikle baş boyun kanserlerini, yemek borusu kanserini, pankreas kanserini, meme kanseri ve siroz oluşturarak karaciğer kanseri riskini artırdığını ortaya koyuyor. Alkol alım süresi ve günlük tüketilen alkol miktarı arttıkça kanser riski artıyor. Fazla kilo riski artırıyor İdeal kiloda olun İdeal kiloda olmak kardiyovasküler hastalıklar kadar kanserden korunmak için de gerekli. Fazla kilolu olmakla meme, yumurtalık, rahim, pankreas ve kalın bağırsak kanseri riskleri artabiliyor. Fazla kilolu olmamak için sebze, tahıl ve baklagillerden zengin bir beslenme alışkanlığı edinmek ve fiziksel aktiviteyi artırmak gerekli. Ultraviyole ve radyasyondan korunun Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, “Ultraviyole ışınlarına maruziyet cilt kanserleri riskini artırıyor. Özellikle de güneşin dik olduğu saatlerde güneşin altında kalmak ve kozmetik amaçlı ultraviyole örneğin solaryum ışınlarına uzun süre maruz kalmak tehlikeli. Mümkün olduğunca güneşin dik olduğu saatlerde korunmak için uzun kollu giysiler, şemsiye ve koruyucu kremler kullanın. Radyasyona maruziyet bazen tedavi amaçlı veya bulunulan ortamdan dolayı yerden yayılan radon gazı oluşabiliyor. Tedavi amaçlı uygulanan radyasyon bölgesi risk altındadır. Örneğin tiroit bölgesi veya meme bölgesini içine alan radyoterapilerde bu organların kanser açısından yakın takip edilmeleri gerekmektedir” bilgisini verdi. Beslenmeye dikkat! Mevsim sebze ve meyvelerinden tüketin Mevsiminde olmayan sebze ve meyvelerde daha fazla hormon takviyesi ve kimyasallar kullanılmakla birlikte, mevsim sebze ve meyvelerinin besin değeri de daha yüksek oluyor. Örneğin mevsiminde üretilen domateste likopen daha fazla bulunuyor. Bu nedenle sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek önemli. Mevsiminde toplanıp dondurulmuş sebze ve meyvelerin besin değeri iyi olarak kabul ediliyor. İşlenmiş ürünler Gıdaların mümkün olduğunca taze tüketilmesi önemli. Dayanıklılığını artırmak amaçlı gıdalar bir takım işlemleri tabi tutuluyor. Sebze, meyve ve et ürünlerine böcek ve mantardan koruyucu olarak konulan pestisitler kanser riskini artırabiliyor. İşlenmiş balık ürünlerindeki polikloronil bifenil ve diğer gıda ürünlerinde kullanılan sodyum benzoat kanser riskini artırabiliyor. İşlenmiş et ürünleri sosis, salam, sucuk, jambon ile ilgili olarak da uyarılar yapılıyor. “Mangal yapmayın, yaparsanız etleri yakmayın” Mangal yaparken dikkat Et ağırlıklı bir beslenme, kalp hastalıkları açısından olduğu kadar kanser hastalıklarından korunmak açısından da önemli. Özellikle kırmızı etin haftada 3-4 porsiyonu geçmemesi gerekiyor. Etleri pişirmek için de mangal uygun bir pişirme yöntemi değil. Mangalda pişirme sırasında ortaya çıkan polisiklik aromatik hidrokarbonlar kanser riskini artırıyor. Pişirme yöntemi olarak yine de mangal tercih edilecekse etlerin yakılmaması şart. Enfeksiyonlardan korunun Bazı enfeksiyonların kanseri tetiklediği ve kanser gelişimine neden olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konuluyor. Hepatit B ve C de karaciğer kanserine yol açıyor. Helicobacter pylori bakterisi mide kanserine yol açabiliyor. Bu bakteri antibiyotikle tedavi edilebiliyor. İnsan papilloma virüsü rahim ağzı kanseri, anal kanal kanseri ve baş boyun kanserine yol açabiliyor. Bu virüs için geliştirilen bir aşı ile büyük oranda korunma sağlanabiliyor. Bunların yanında bazı virüslerin herpes grubu deri kanserine yol açabiliyor. HIV virüsü AIDS hastalığına yol açarak lösemi ve lenfoma riskini artırırken, kansere yol açan enfeksiyonların çoğunun ya önlenebilir enfeksiyonlar ya da tedavi edilebilir enfeksiyonlar olduklarını bilmek gerekiyor. Kimyasal ürünlere dikkat edin Sanayileşme arttıkça kimyasallara maruziyetin de arttığını belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, “Eskiden Anadolu’da evlerde kullanılan beyaz toprağın içerisinde bulunan asbest, şehirlerde de sanayi ve binalarda ses ve ısı yalıtımında kullanılmakta, bu maddeye maruziyet kanser riskini artırmaktadır. Kömür, odun ve akaryakıt ürünlerinden çıkan ürünler özellikle dioksinler kansere yol açmaktadır. Araç egzozlarına daha fazla maruz kalanlarda örneğin işlek yolların bitişiğinde oturanlarda daha fazla kanser gelişebilmektedir. Ağır metaller civa, kurşun, arsenik, alüminyum pişirme kağıtları ve bazı oyuncaklardaki fitalatlar da kanserojen etki oluşturabiliyorlar” dedi. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar Kanser tedavisinde immünoterapi dönemi Kanser hastalıklarının tedavisinde kaydedilen en önemli ve son gelişmelerden birinin immünoterapi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aziz Yazar, şunları söyledi “Kanser hastalıklarının ortaya çıkmasında immün sistemin devre dışı bırakılması çok önemli bir yer tutar. İmmünoterapi kanser tarafından devre dışı bırakılan immün sistemi tekrar aktif hale getirerek kanserle savaşmasını sağlamaktadır. Bu şekilde daha uzun süreli bir antikanser güç sağlanmış olmaktadır. İmmünoterapinin klasik kemoterapilere göre yan etkileri daha azdır ve hastalar tarafından tolere edilmeleri genellikle daha iyidir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ile hemen hemen her kanserde etkili olabileceği yönünde çalışmalar sonuç vermektedir. Halihazırda imünoterapi bazı kanser türlerinde standart tedavi programına girmişken akciğer kanseri, melanom, mesane kanseri, böbrek kanseri diğer kanser türlerinde de çalışmalar devam etmektedir.”
Mesane kanseri çoğunlukla erken evrede bulgu verirken bazı hastalarda ancak ileri evrede kanserinde sık görülen bulgular;İdrarda kan gelmesiİdrar yaparken yanma, ağrıKasık bölgelerinde veya makat bölgesinde ağrıSık idrara çıkmaÖksürük, balgam çıkarma, kanlı balgam çıkarma, nefes darlığı, yana yatınca ağrı ve nefes darlığıBaş dönmesi, ağrısıYürürken sendeleme, çift görme, sara nöbeti geçirmekYatınca daha belirginleşen sırt, kalça veya bel ağrısıSarılıkKilo kaybıAşırı halsizlikDiğer daha nadir görülen bulgularşeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Bu bulguların bazıları hastalığın mesanede oluşturduğu baskıdan kaynaklanırken, diğerleri hastalığın diğer organlara yayılması ile kanserinde, tüm kanserlerde olduğu gibi hastalığa sebep olan etkeni kesin olarak belirlemek zordur. Hastalığın oluşumunda riski arttıran bazı faktörler şöyledir;Sigara içmek ve diğer tür tütün kullanımı pipo gibiBazı kimyasallara maruz kalınma ihtimali yüksek işlerde çalışmakGeçmişte mesane bölgesinde radyoterapi uygulanmış veya o bölgenin uzun süre radyasyona maruz kalmış olmasıDünyanın bazı bölgelerinden parazit enfeksiyonları Örneğin; Mısır’da sık görülür. Parazit mesaneye yerleşerek, mesanede kronik iltihaplanma ve ileri dönemde mesane kanserine neden olur.Mesane kanseri tanısı ile gelen hastalarda tedavi, hasta özellikleri göz önüne alınarak belirlenmektir. Erken evre hastalıkta hastanın durumuna göre cerrahi veya kemoterapi ile birlikte yapılan radyoterapi ile tam düzelme sağlanabilir. Bazı erken evre hastalarda ana tedavi sonrası 4 ay süreyle koruyucu kemoterapi tedavisi de kullanılmaktadır. İleri evre hastalıkta ana tedavi ilaç tedavileri olup, kemoterapi ve son yıllarda immünoterapi denilen bağışıklık sistemini uyararak etkili olan aşı tedavileri de mesane kanseri tedavisinde kanserinde beslenme ve egzersiz de tedavinin bir parçası olarak muhakkak düzenlenmelidir. Ayrıca, diğer tedavilerle ve bu tedaviler tamamlandıktan sonra fitoterapi Bitkilerle tedavi uzmanı tıbbi onkolog tarafından düzenlenen bitkisel tedavi uygulamaları da bu hastalık tedavisinde sağlıklı ve mutlu bir hafta KARAGÖLTıbbi Onkoloji, İç Hastalıkları ve Fitoterapi Bitkisel Tedavi UzmanıWeb DrHakanKaragolFacebook
BEGÜM ÇELİKKOL/ SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİDün mesane kanserinin nedenlerinden, teşhis sürecinden ve tedavi çeşitlerinden bahsetmiştik. Mesane kanseri olduktan sonra tedavi sürecinde cinsellik nasıl etkilenir? Mesanesi alınan kişi yaşamında nelere dikkat etmelidir? Mesane kanserinden korunmak için neler yapmak gerekir? Üroloji Uzmanı Op. Dr. Kadir Önem, hastalıkla ilgili bilgiler vermeye devam ediyor...Mesane kanserinden sonra cinselliği koruyucu yaklaşımlar nasıl olmalı?Son yıllarda cinselliği koruyucu cerrahi yaklaşımlar gündeme gelmiştir. Cinselli koruyan kanser ameliyatlarında erkeklerde prostat, meni kesecikleri, sinirler korunabilmekte; bazen sadece sinirler korunup prostat ve meni kesecikleri çıkarılmaktadır. Bu sayede erkeklerde ereksiyon ve boşalma işlevleri korunabilir. Fakat bu cerrahinin seçileceği hastalar çok titiz seçilmelidir aksi takdirde işlevsel sonuçlar göz önünde bulundurulurken kanserden korunma tam anlamıyla sağlanamamış olabilir. Yani cinsellik koruyucu mesanenin alınması ameliyatı her hastaya cinsellik koruyucu mesanenin alınması ameliyatında ise özellikle idrar torbasıda içeriye konulacaksa sinirlerin korunması ve vajinanın korunması yapılabilmektedir. KANSERİN TEKRARLAMASI MÜMKÜNMesane kanserinde mesane aldığı zaman hasta ileriki dönemlerinde nelere dikkat etmelidir?Mesanenin alınması ve idrarın başka bir kanaldan dışarı atılması hasta için oldukça değişik bir deneyimdir ve bu deneyimde muhakkak hastanın ve doktorunun dikkat etmesi gereken noktalar vardır. Bu konuyu iki ana başlık altında ele alabiliriz. Birincisi kanserin kontrolüdür. Her ne kadar idrar torbası ve çevresindeki dokular, lenf düğümleri hastadan alınmış olsa da kanserin tekrarlama potansiyeli mevcuttur. Bu nedenle hastanın böbreklerinin idrar kanallarının, penis içindeki doğal idrar yolunun ve eğer yapıldıysa bağırsaktan oluşturulan yeni mesanenin kanser gelişimi açısından idrar tahlilleri ve endoskopi ile takip edilmesi gerekmektedir. Bu rutinler uygulanırken hastaya düşen en önemli görev sigaradan ve dumanından uzak durmak, idrarında bir kanama koyulaşma varlığında doktoruna başvurmaktır. İkinci başlık ise kullanılan bağırsaklarla ilgili olan takip. Mesane alındıktan sonra idrarın vücut dışına verilmesinin birkaç yolla olabileceğini söylemiştik gerek dışarı takılan torbalarda gerek içeriye yapılan yeni mesanelerde ve ya diğer seçeneklerde kullanılan bağırsaklar idrarla temas ettiği için vücutta birtakım değişiklikler meydana getirebilirler. Bu değişiklileri de başlıca şu şekilde özetleyebilirizVücudumuzun bir asit baz dengesi vardır ve bu denge ameliyat sonrası bir ameliyatın tekniğine ve çeşidine göre bozulabilir. Bunu önlemek için bir takım ilaçlar veriyoruz ve asit baz dengesini koruyoruz. Bu asit baz denge bozukluğuna bağlı kemiklerde zayıflama olabilir bu nedenle de kemik koruyucu ilaçlar verilebilir ve bir süre sonra kemik ölçümü yapılmalıdır. Özellikle içeriye konulan yeni mesanelerde idrar birikmesine bağlı idrar yolu enfeksiyonları oluşabilir ve bu enfeksiyonlar nedeniyle yeni mesanede taş oluşabilir. Enfeksiyonların önlenmesi için idrar tahlili ile takip edilmelidir. Yeni mesane için ve ya idrarın karın duvarına torbaya alınması için kullanılan barsak kısımlarında nadiren de olsa yeni kanserlerin gelişme riski vardır. Bu nedenle bu bağırsak kısımları kontrol edilir. Hastanın bağırsağındaki kullanılan kısma göre bir takım beslenme problemleri vitamin eksiklikleri yaşanabilir. Özellikle de bu hastalığın yaşlı insanlarda oluşuğunu göz önünde bulundurursak beslenme bozukluğu daha da ön plana çıkabilir. Bu nedenle de hastalara gerekirse ek vitamin desteğini veriyoruz. CİNSELLİK KORUYUCU YAKLAŞIM ÖNEMSENMİYORMesane kanseri nedeniyle mesanesi alınan hastaların cinsel yaşamları ve idrar tutmaları nasıl sağlanıyor ve bu süreç nasıl devam ediyor? Mesanesi alınan hastalarda standart olarak prostat meni kanalları ve kesecikleri kadınlarda vajina ön duvarı çıkarılıyor. Çok sınırlı olsa da özel seçilmiş hastalarda bu organları koruyucu cerrahi yaklaşım yapılabiliyor. Koruyucu yaklaşımla erkek hastalarda ereksiyon olsa da her zaman boşalma olmamakta. Fakat burada daha önemlisi asıl bahsetmemiz gereken durum bu organların standart olarak hepsinin alındığı haslarda cinselliğin nasıl devam ettiği. Çünkü cinsellik koruyucu yaklaşım neredeyse hiç uygulanmayacak kadar azdır. İĞNEYLE CİNSEL İLİŞKİErkeklerde bu organların hepsini çıkarsak da sinirleri koruyabilme şansımız var. Bu nedenle hastanın ereksiyonunu koruma şansımız da var demektir. Tabi her sinirini koruduğumuz hastada sinirler %100 korunmuş değildir. Ameliyattan sonra hastanın ereksiyon şikayeti varsa öncelikle ilaç tedavisi veriyoruz. Hasta bu tedaviden fayda görmez ise o zaman penise yalpan bir iğne veriyoruz hasta ilişkiden beş dakika önce bu iğneyi kendine yapıyor ve ilişkiye girebiliyor. Eğer iğne ile de çözülemeyecek bir sorun varsa o zamanda bir ameliyatla hastaya penis protezi takıyoruz. Penis protezinin de bükülebilir ve şişirilebilir çeşitleri mevcut. Genellikle şişirilebilir protezleri fizyolojiye daha yakın olduğu için tercih ediyoruz. Kadınlarda ise yumurtalıklarda alındığı için bir hormon eksikliği tablosu ile karışılır. Bu hastalara hormon desteği verilebilir. Kadınlarda da sinir koruyucu ameliyat teknikleri mevcuttur. Bu sinirlerde kadındaki uyarılmayı sağlayan organlara giden sinirlerin korunmasını tutamama durumu ise şöyle Eğer hastanın karnına torba konulmuşsa zaten gelen idrar sürekli olarak anında vücut dışına çıktığından hemen torbaya akacaktır. Yani idrarı tutma gibi bir durum söz konusu değildir. Eğer yeni mesane yapılmışsa ve içeriye doğal idrar yoluna bağlanmışsa bu hastalarda idrar tutma yetenekleri tabiki olmaktadır. Fakat ameliyatın vermiş olduğu birtakım yan etkilerden dolayı idrar tutma hemen ameliyat sonrası gerçekleşmez biraz zamana ihtiyaç vardır. İDRAR TUTAMAYABİLİRLERYeni mesanesi olan hastaların özellikle gece idrar tutamama durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumda hemen umutsuzluğa kapılmamalı! Çünkü idrar tutamama bu ameliyattan sonra doğal süreçte olabilecek bir durumdur. Hastaların gece en azından bir iki sefer idrara kalkmaları bu meseleyi büyük oranda halledecektir. Zaman geçtikçe yeni yapılan idrar torbasının hacmi biraz daha artacak basıncı biraz daha düşecek ve idrar tutmayı sağlayan kaslar biraz daha kendini toparlayacak ve idrar tutma artık normalleşmeye başlayacaktır. Bu süreçte hastalara düşen en önemli görev sabırlı olmalarıdır. Yeni mesane yapılan hastalarda bazen idrarını boşaltamama problemleri olabilir. Eğer hasta yeni mesanesini karnını kastığı halde yeteri kadar boşaltamıyorlarsa bir sonda vasıtasıyla günde 4 kere kendilerine idrarlarını boşaltmaları gerekebilir. Hem yeni mesane yapılan hem de doğal idrar yolları alınıp karın ön duvarına idrarını tutacak şekilde bağlanan hastalarda yani torba konulmayan hastalarda sondalama işlemi kaçınılmazdır. Bu hastalarla zaten ameliyat öncesi bu kararı doktor ve hasta beraber verirler. SİGARADAN UZAK DURUNAyrıca mesane kanserinden korunmak için önerileriniz nelerdir?Mesane kanseri olan hastaların çoğunun sigara içicisi olduğunu biliyoruz. Öncelikle kesinliği kanıtlanmış olan sigaradan uzak durarak mesane kanserini önleyebiliriz. Mesane kanseri tanısı konulan ve tedavi edilen hastalarda dahi sigara içiciliğinin bırakılması kanserin tekrarlamaması açısından oldukça önemlidir. Sadece sigara içmek değil sigara içilen bir ortamda sigara dumanını solumak dahi sakıncalıdır bu nedenle sigara içilen ortamlarda bulunmaktan kaçınmalıyız. Genel olarak birtakım kimyasallar mesane kanseri gelişimine neden olabilirler. Diğer bir sakınılması gereken madde arseniktir. Sudaki arsenik miktarının azaltılması ile mesane kanserlerinin sıklığının azaldığı bazı ülkelerde MEYVE VE SEBZEMeyve ve sebzelerde bol miktarda bulunan vitaminlerin de mesane kanserini önlediği ve koruyucu olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle bol miktarda meyve sebze tüketmeliyiz. Bunun yanı sıra yüksel kolesterollü besinlerle beslenmenin ise mesane kanseri riskini artırdığı bilinmekte. Bu nedenle yüksek kolesterollü besinlerden de mümkün olduğunca uzak durmalı ve kan kolesterol düzeyimizi düzenli aralıklarla ölçtürmeliyiz. Mesane kanserinden koruyucu etkisi olan ve her yerde rahatlıkla bulabileceğimiz bir diğer madde ise sudur. Sürekli sıvı almak idrar torbasını zararlı maddelere maruz kalmaktan koruyacağı için bol su tüketmeliyiz.
mesane kanseri için bitkisel tedavi