🐆 Sümer Tabletleri Çevirisi Doğru Mu
QrAT5e. Sümer Tanrılarının Soyağacı Anunnakiler Bu tanrılar orijinal Sümer biçimlerinde veya daha sonraki Akkad, Babil veya Asur biçimlerinde adlandırılmış ve art arda sıralanmıştır Liste yüzlerce isim göstermektedir. İlgili liste ve makaleyi okumak için TIKLA Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA TANRILARIN KENDİ İÇ SAVAŞI UĞRUNA DÜNYADA NÜKLEER VE KİMYASAL SİLAH KULLANMASI, ANCAK RÜZGARIN HESAPLANAMAMASI NÜKLEER VE KİMYASAL SALDIRI ASLINDA MARDUK’A KARŞI YAPILIYOR, MECLİS BU YÖNDE KARAR ALIYOR ANU SON KARARI VERİYOR DEHŞET SİLAHLARI KULLANILSIN TANRILARIN GEZEGENİ NİBİRU ANNUNAKİLER’İN KENDİ GEZEGENLERİNDEKİ TARİHLERİ NİBİRU’DA GEZEGEN SAVAŞI VE BARIŞIN SAĞLANMASI NİBİRU’DA KRALLIK KURULUYOR KRALLIKTA ARDILLIK KURALLARINDA KAFALAR KARIŞIYOR. BİR YANDAN DA NİBİRU TEKNOLOJİK GELİŞİM GÖSTERİYOR. NİBURU’NUN İKLİMİ DEĞİŞİYOR, ATMOSFER ZARAR GÖRÜYOR VE KURTULUŞ ÇARESİ DİĞER GEZEGENLERDE ARANIYOR DÜNYA KEŞFEDİLİYOR ve NİBİRU’NUN ATMOSFERİ HER GEÇEN GÜN KÖTÜLEŞİYOR ATMOSFERİ KURTARMANIN ÇARESİ ALTIN TOZLARI DENİLİYOR LAHMA İŞİ KADERE BIRAKIYOR, TEPKİLER ARTIYOR, İSYAN BAŞLIYOR NİBİRU DA KRALLIK SAVAŞI DEVAM EDİYOR, ALALU KRAL OLUYOR ALALU DA BAŞARISIZ OLUR, ANU TAHTA GEÇER ALALU GEMİSİYLE DÜNYA’YA KAÇIYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 2 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA DEVRİK KRAL ALALU DÜNYA’YA GİDİYOR ALALU GÜNEŞ SİSTEMİNE GİRİYOR ALALU ASTEROİD KUŞAĞINA ULAŞIYOR ALALU DÜNYA’YA ULAŞMAYI BAŞARIYOR GÜNEŞ SİSTEMİNİN YARATILIŞ HİKAYESİ NİBİRU GEZEGENİ ORTAYA ÇIKIYOR NİBİRU GEZEGENİ TİAMAT GEZEGENİNE DOĞRU GÜNEŞ SİSTEMİNE ÇEKİLİYOR GÖKSEL SAVAŞ BAŞLIYOR SAVAŞI NİBİRU KAZANIYOR TİAMAT NİBİRU TARAFINDAN PARÇALANIYOR KALICI YÖRÜNGELER OLUŞUYOR ALALU DÜNYAYI KEŞFE ÇIKIYOR ALALU ALTIN ARAMAYA BAŞLIYOR ALALU ALTIN BULDUĞUNU NİBİRU GEZEGENİNE BİLDİRİYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 3 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ALALU NİBİRU GEZEGENİ İLE TEMASA GEÇİYOR ALALU ANU’NUN YERİNE GEÇMEK İSTİYOR NİBURU’DAKİLER ALALU’DAN KANIT İSTİYOR EA DÜNYA’YA GİTMEYİ ÖNERİYOR KONSEY ÖNERİYİ KABUL EDİYOR EA YOLA ÇIKIYOR UZAY GEMİSİ DÜNYA’YA DOĞRU YOLA ÇIKIYOR UZAY GEMİSİ DÖVÜLMÜŞ BİLEZİK’E ULAŞIYOR EKİP ASTEROİD KUŞAĞINI GEÇMEYİ BAŞARIYOR VE MARS’A İNİYOR NİBİRU’LULAR DÜNYA’YA ULAŞIYOR GEMİ OKYANUSA İNİYOR NİBİRU’LULAR MEZOPOTAMYA’YA AYAK BASIYOR MEZOPOTAMYA’DA ARAŞTIRMALAR BAŞLIYOR KISA DÜNYA GÜNLERİ NİBİRU’LULARI KORKUTUYOR HER GÜN YENİ BİR ARAŞTIRMA YEDİNCİ GÜN DİNLENME EMRİ VERİLİYOR DÜNYA’DA ALTIN ARAYIŞI BAŞLIYOR AY TAKVİMİ UYGULANMAYA BAŞLANIYOR, MEVSİMLER TANIMLANIYOR OKYANUS SULARINDAN ALTIN ARANIYOR, TAHAMMÜL AZALIYOR ALALU’NUN ARABASINDAKİ FÜZELER SÖKÜLÜP SAKLANIYOR ABGAL NİBİRU’YA GİDECEK GEMİYİ KOMUTA EDİYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 4 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ALALU’NUN GEMİSİ NİBİRU’YA GİDİYOR ANU ABGAL’I KARŞILIYOR, ALTIN TOZLARI İŞE YARIYOR. ABGAL DAHA ÇOK ALTIN İÇİN DÜNYA’YA DÖNÜYOR EA NASIL DAHA ÇOK ALTIN BULACAĞINI DÜŞÜNÜYOR EA ALTININ AFRİKA’DA, TOPRAK ALTINDA OLDUĞUNU KEŞFEDİYOR ANU ENLİL’İ DE DÜNYA’YA GÖNDERİYOR ENLİL DÜNYA’DA KOMUTAYI ELE ALIYOR ENLİL DAHA ÇOK ŞEHİR VE HAVA LİMANI PLANLIYOR ANU DÜNYA’DAKİ PLANLAR ÜZERİNE SON KARARI VERMEK İÇİN DÜNYA’YA GELİYOR ANU DÜNYA’YI GEZEREK GÖZLEMLİYOR ANU GÖREV DAĞITIMI YAPIYOR ANU ZAR ATARAK GÖREV DAĞITIMI ÖNERİYOR ALALU VE ANU GÜREŞİYOR ALALU ANU’NUN HAYALARINI ISIRIP KOPARTIYOR ALALU YARGILANIYOR ALALU KONUŞUYOR ANU KONUŞUYOR KARAR VERİLİYOR, ALALU MARS’A SÜRÜLÜYOR ANU NİBİRU’YA DÖNÜYOR, ÖNCE MARS’A GİDİYORLAR ANZU MARS’TA ALALU İLE BERABER KALACAĞINI SÖYLÜYOR ANU ANZU’YU ÖDÜLLENDİRİYOR DÜNYA’DA VE MARS’DA TESİSLERİN KURULMASINA BAŞLANIYOR DÜNYA’DA Kİ KAHRAMANLARIN İHTİYAÇLARI, UZAY ÜSSÜNÜN NEREYE KURULACAĞI GİBİ SORUNLARA ÇÖZÜM BULUNUYOR ENLİL LÜBNAN’A UZAY ÜSSÜ VE KENDİNE MESKEN KURUYOR NİBİRU’DAN SÜREKLİ TAKVİYE İNSAN VE TEKNİK DESTEK GELİYOR. ANA TANRIÇA NİNNAH DÜNYA’YA GELİYOR. ALALU ÖLÜMSÜZLEŞTİRİLİYOR, ANZU MARS’A LİDER OLUYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 5 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA NİNMAH DÜNYA’YA GELİYOR NİNMAH ŞİFA BİTKİSİNİN TOHUMLARINI GETİRİYOR ENLİL VE NİNMAH LÜBNAN’DAKİ İNİŞ YERİNE GİDİYOR TOHUMLAR BAALBEK’E EKİLİYOR ENLİL KURULACAK ŞEHİRLERİN PLANLARINI GÖSTERİYOR ENKİ DE ABZU’DA AFRİKA’NIN GÜNEYDOĞUSU ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR MADEN ÇIKARILMASI İÇİN GEREKLİ TESİSLER KURULUYOR ŞEHİRLER KURULUYOR, DÜNYA VE LAHMU’DA HUMMALI ÇALIŞMA SÜRÜYOR ANU’DAN MESAJ GELİYOR ENLİL, ENKİ, NİNMAH AŞK ÜÇGENİ DÜNYA’DA ENLİL BİR KIZLA AŞK YAŞIYOR ENLİL SÜRGÜNE GÖNDERİLİYOR SUD ENLİL’İ EŞ OLARAK KABUL EDİNCE ENLİL AFFEDİLİYOR ENKİ’İN BİR TÜRLÜ OĞLU OLMUYOR NİNMAH LANET OKUYOR ENKİ EŞİ DAMKİNA’YI DÜNYA’YA ÇAĞIRIYOR ENLİL’DE OĞLUNU DÜNYAYA ÇAĞIRIYOR ALTINI TAŞIMAK İÇİN DÜZEN KURULUYOR İGİGİLER İSYAN EDİYOR ANZU TABLETLERİ ÇALIYOR ENLİL VE ENKİ BUNA ÇOK KIZIYOR NİNURTA ANZU İLE SAVAŞIYOR NİNURTA ANZU’YU YENİYOR ANZU YARGILANIYOR ANZU LAHMU’YA GÖMÜLÜYOR İGİGLERİN YÜKÜNÜ HAFİFLETMEK İÇİN DÜŞÜNÜLÜYOR VE MARDUK LAHMU’YA KOMUTAN YAPILIYOR. EDİN’DE METAL ŞEHRİ BAD-TİBİRA KURULUYOR ENKİ DÜNYADAKİ CANLILARI İNCELİYOR İGİGLER TEKRAR İSYAN EDİYORLAR İGİGLER ENLİL’İN EVİNİ KUŞATIYORLAR ENLİL VE ENKİ ANU’YA DANIŞIYOR ENKİ İLK İNSANI YARATMAYI TEKLİF EDİYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 6 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ENKİ İLKEL İNSANI OLUŞTURMAK İÇİN AFRİKA DA BULDUĞU MAYMUN TÜRÜNÜ ANLATIYOR ENKİ DİĞER ANUNNAKİLERİ YAŞAM EVİ DEDİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA MERKEZİNE GÖTÜRÜYOR. ENKİ MAYMUN KROMOZOMLARI ÜZERİNE KENDİ KROMOZOMLARINI KOYDUKLARINDA İLKEL İŞÇİNİN YARATILACAĞINI SÖYLÜYOR ENLİL BU FİKRE KARŞI ÇIKIYOR ENLİL’İ İKNA ETMEK İÇİN ENKİ VE NİNMAH UĞRAŞIYOR TARTIŞMA ANLAŞMAZLIKLA SONUÇLANIYOR. KONU ANU’YA GÖTÜRÜLÜYOR ANU VE NİBİRU MECLİSİ YARATIĞIN OLUŞTURULMASINI ONAYLIYOR ENKİ NİNMAH’IN KENDİSİNE YARDIMCI OLMASINI İSTİYOR İSYANCILAR GÖREVİNE DÖNÜYOR, İNSAN YARATMA ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR NİNMAH VE ENKİ DENEYLER YAPIYOR SEZERYANLA İLK BEBEK DOĞUYOR BU BEBEK İLKEL İŞÇİ ÖZELLİKLRİNİ TAŞIMIYOR BIKMADAN DENEMEYE DEVAM EDİYORLAR BİÇİMLENDİRİCİ KABIN DÜNYA’NIN ÇAMURUNDAN OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORLAR KİLDEN YAPILMA KAPTAN İLK İNSAN DOĞUYOR BU İNSAN DA EKSİK BULUNUYOR, YUMURTA ANUNNAKİLERİN RAHMİNE YERLEŞTİRİLMELİ DENİLİYOR NİNMAH TAŞIYICI ANNE OLMAYI KABUL EDİYOR NİNMAH ÇOCUĞU DOĞURUYOR YENİDOĞANIN BAŞARILI BİR DENEY ÜRÜNÜ OLDUĞU GÖRÜLÜYOR DÜNYALININ SÜNNET DERİSİ OLDUĞU FARKEDİLİYOR YARI DÜNYALI BEBEĞİ NİNMAH EMZİRİYOR, ADI ADAMU KONULUYOR DİĞER TAŞIYICI ANNELER ŞİFACI KADINLARDAN SEÇİLİYOR ADAMU’NUN TOHUMU VE DÜNYALI DİŞİNİN YUMURTASINDAN OLUŞAN ZİGOT ANUNNAKİLİ KADINLARIN RAHİMLERİNE YERLEŞTİRİLİYOR KAN VAR KANDAN İÇERİ, CAN VAR CANDAN İÇERİ YEDİ ERKEK DOĞUYOR İNSANOĞLUNUN DİŞİLERİNİ DE YARATMAYA!! KARAR VERİYORLAR DİŞİYİ NİNKİ’NİN RAHMİNDE YARATMAYA KARAR VERİYORLAR BEBEĞİ SEZERYANLA ALIYORLAR TİAMAT YEDİ DİŞİ DAHA YARATILIYOR ADAMU VE TİAMAT TİAMAT EDİN ADEN ŞEHRİNE, CENNETE!!!!! GÖTÜRÜLÜYOR ABZU’DAKİ YEDİ DİŞİ KISIR ÇIKIYOR KISIRLIĞIN NEDENİ ARAŞTIRILIYOR DİŞİLERDE VE ERKEKLERDE ÜREME GENİNİN OLMADIĞI ANLAŞILIYOR ARTIK ADAMU VE TİAMAT CİNSELLİĞİNİ BİLİYORLAR ENLİL ADAMU VE TİAMAT’I CİNSEL ORGANLARINI ÖNLÜKLE ÖRTMÜŞ OLARAK GÖRÜR Sümer Yaratılış Tabletleri 7 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA Ti-Amat Havva, Afrika’da Yani Cennetinde Doğuruyor İlkel İşçiler Çalışmaya Hazır Anunnakiler de Dünya’da Kendi Aralarında Çoğalıyorlar Anunnakiler Nibiru’nun Güneş Sisteminde Sorun Yaratacağını Farkediyorlar Nibiru’nun Çekim Etkisi Lahmu Mars Başta Olmak Üzere Tüm Güneş Sistemini Etkiliyor Nibiru’dakiler de Çaresiz Kalıyor. Nibiru Güneş Sistemine Giriyor Nibiru, Venüs ve Merkür’ün Yörüngesini Değiştiriyor Nibiru Bir Kuyruklu Yıldızı Güneş Sistemine Çekiyor Ay, Mars ve Dünya Zarar Görüyor Dünya’nın Gördüğü Zarar Araştırılıyor, Mars Atmosferini Kaybediyor Aktarma İstasyonu Mars’tan Dünya’ya Alınıyor Mars’taki Üs Dünya’ya Bad-Tibira’ya Taşınıyor Enki ve Marduk, Ay’a Gidiyor Ay Aktarma İstasyonu Olmak İçin Uygun Bulunmuyor Ay’da Güneş Sistemi ve Zaman Hesapları Üzerine Araştırma Yapıyorlar Takımyıldızlar, Geçiş Yolları İsimlendiriliyor Marduk Babasına Sitem Eder ve Ezildiğini Söyler Enki ve Marduk Dünya’ya Dönmekte Gecikiyor Aktarma İstasyonu Dünya’ya Kuruluyor, Komutanı Utu Şamaş Oluyor Anu Dünya’ya Geliyor Abzu’daki İlkel İşçiler Sümer Diyarına Da İsteniyor Ninurta, Abzu’dan Dünyalıları Kaçırıp Edin’e Getiriyor Edin’de Dünyalılar Çoğalınca Yiyecek Yetmiyor Enki, Uygar İnsanı Oluşturmayı Planlıyor Bir Kez Daha Anunnaki Tohumu Uygar İnsan’ın Oluşumu İçin Gerekiyor. Enki İki Dünyalı Dişiyi Döllüyor Dünyalı Dişiler Doğuruyor Enki Bu Çocukları Evine Getiriyor Nibiru’dan Hayvan ve Bitki Tohumları Getiriliyor Adapa ve Titi’nin Çocukları Oluyor Anu, Adapa’yı Nibiru’ya Çağırıyor Sümer Yaratılış Tabletleri 8 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ANU ADAPA’YI NİBİRU’YA İSTİYOR. KİMSE MEMNUN OLMUYOR ENLİL VE ENKİ ÇOCUKLARINI DA NİBİRU’YA GÖNDERİYOR VEZİR İLABRAT DÜNYALILARI ALMAYA GELİYOR ENKİ ADAPA’YI NİBİRU’DA İKSİR İÇMEMESİ İÇİN TEMBİHLİYOR ENKİ GİZLİCE ANU’YA VERMEK ÜZERE NİNGİŞZİDDA’YA BİR TABLET VERİYOR UZAY GEMİSİ YOLA ÇIKIYOR, ADAPA KORKUYOR NİBİRU’DA MERAKLA KARŞILANIYORLAR SOFRADA ADAPA VERİLENLERİ YEMİYOR, İÇMİYOR NİNGİŞZİDDA ENKİ’NİN GÖNDERDİĞİ TABLETİ ANU’YA VERİYOR ANU ENKİ’NİN UYARISINI DİKKATE ALIYOR ADAPA DÜNYA’YA GERİ GÖNDERİLİYOR UZAY GEMİSİNE NİBİRU BİTKİ TOHUMLARI DA YÜKLENİYOR, NİNGİŞZİDDA ADAPA’YA GÜNEŞ SİSTEMİNİ ANLATIYOR NİNGİŞZİDDA NİBİRU’DA OLANLARI ANLATIYOR ENLİL ENKİ’YE KIZIYOR DÜNYALILARIN EĞİTİMİ BAŞLIYOR ABAEL ve KA-İN HİKAYESİ GENETİK KLONLAMA BAŞLIYOR ABAEL ve KA-İN ARASINDAKİ KISKANÇLIK ABAEL’İN KA-İN TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMESİ ADAPA VE TİTİ OLAY YERİNE GİDİYOR ABAEL ANUNNAKİ TÖRESİNE GÖRE GÖMÜLÜYOR, KAİN YARGILANIYOR ENKİ HABİL VE KABİL’İN KENDİ SOYUNDAN OLDUĞUNU MARDUK’A AÇIKLIYOR KA-İN UZAK DİYARLARA SÜRÜLÜYOR, KÖSE YAPILIYOR ANUNNAKİLER YETİŞTİRECEKLERİ YENİ UYGAR İNSANA İHTİYAÇ DUYUYOR VE ŞİT DOĞUYOR ENŞİ DOĞUYOR VE TANRILARA TAPINMA BAŞLIYOR. OĞLU KUNİN METAL İŞİNDE UZMANLAŞIYOR KUNİN’İN MALALU İSİMLİ OĞLU MÜZİK ÜSTADI OLUYOR MALALU’NUN OĞLU İRİD SU KONUSUNDA ÜSTAD OLUYOR İGİGİLER GÖREVLERİNİ AKSATIP DÜNYA’YLA İLGİLENİYOR İRİD’İN OĞLU ENKİ-ME DOĞUYOR, GÖKSEL SIRLARI ÖĞRENİYOR ENKİ-ME’NİN MATUŞAL Metuşael İSİMLİ OĞLU DOĞUYOR. MARS’TA YAŞIYOR. ENKİ-ME KAYIT DEFTERİ TUTUYORVE OĞLU MATUŞAL’A VERİYOR MATUŞAL’IN OĞLU LU-MAH DOĞUYOR, ADAPA ÖLÜYOR ADAPA ÖLÜM DÖŞEĞİNDE KAİN’İ GÖRMEK İSTİYOR ADAPA KEHANETTE BULUNUYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 9 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA TANRI OĞULLARI İNSAN KIZLARIYLA EVLENMEYE BAŞLADILAR TUFAN GELİYOR LİDERLER NE KADAR HIZLI YAŞLANDIKLARINI KONUŞUYORLAR MARDUK YİNE BABASINA SİTEM EDİYOR MARDUK BİR DÜNYALI İLE EVLENMEK İSTİYOR MARDUK DÜNYA’DAKİ VE NİBİRU’DA Kİ HAKLARINDAN VAZGEÇİYOR AMA DÜNYA’DA KRAL OLMAK İSTİYOR ENLİL VE NİNMAH EVLİLİĞE KARŞI ÇIKIYOR, ANU’YA DANIŞILIYOR ANU MARDUK’A EVLENME İZNİ VERİYOR ENLİL MARDUK’U EDİN’DE İSTEMİYOR ENKİ MARDUK’A MISIR’I VERMEYİ TEKLİF EDİYOR DÜĞÜN HAZIRLIKLARI BAŞLIYOR İGİGİLER KIZ KAÇIRMAK İÇİN DÜNYA’YA GELİYOR KIZLARI KAÇIRAN İGİGİLER EVLİLİKLERİNE İZİN VERİLMESİNİ İSTİYOR MARDUK İGİGİLERİ MISIR’A ÇAĞIRIYOR MARDUK’UN GÜCÜNÜ ARTIRMASINDAN KORKAN ENLİL KA-İN’İN SOYUNU GÜÇ OLARAK KULLANIYOR ENKİ LU-MAH’IN LEMEK EŞİNİ BATANAŞ’I DA DÖLLÜYOR LU-MAH YENİDOĞANIN DÜNYALILARA BENZEMEDİĞİNİ GÖRÜR BATANAŞ OĞLANIN LU-MAH’TAN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR YENİDOĞANIN ADI ZİUSUDRA NUH KONULUYOR TUFANA DOĞRU GİDERKEN ZİUSUDRA NUH EVLENİR VE ÜÇ OĞLU OLUR DÜNYALILARIN HER YERDE SEKS YAPMASI VE BAĞRIŞMALARI ENLİL’İ RAHATSIZ EDİYOR ENLİL DÜNYALILARA YARDIMA İZİN VERMİYOR ZİUSUDRA ENKİ’DEN YARDIM İSTİYOR NİBİRU GÜNEŞ SİSTEMİNİN DENGESİNİ ALT ÜST EDİYOR, TUFAN YAKLAŞIYOR ANTARKTİKA ERİMEYE BAŞLIYOR NİBİRU’DAKİ BİLİM ADAMLARI TUFANI HABER VERİYOR DÜNYA’DA VE LAHMU’DA BOŞALTMA İŞLEMİNE BAŞLANIYOR SAHNEYE GALZU ÇIKIYOR GALZU NİBİRU’YA DÖNENLERİN UYUM SAĞLAYAMAYIP ÖLECEĞİNİ SÖYLÜYOR GALZU ÜÇ LİDERİN DÜNYA’DAN NİBİRU’YA DÖNERSE ÖLECEĞİNİ SÖYLÜYOR ENLİL DURUMU TÜM ANUNNAKİLERE AÇIKLIYOR HERKES SEÇİMİNİ YAPIYOR DÜNYALILARIN KADERİ KONUSUNDA ENLİL VE ENKİ KAVGA EDİYORLAR ENLİL DÜNYALILARI KURTARMAYACAKLARINA DAİR HERKESTEN YEMİN İSTİYOR TAHLİYE İŞLEMİNE BAŞLANIYOR MARDUK İGİGİLERLE KONUŞUYOR KAYIT TABLETLERİ İLERDE BULUNSUN DİYE DÜNYA’NIN DERİNLİKLERİNE GÖMÜLÜYOR ENKİ NİNMAH’A DÜNYA’DA YAŞAYAN CANLILARIN TOHUMLARINI TOPLAYIP KORUMAYA ALMAYI VE SONRA TEKRAR ÇOĞALTMAYI TEKLİF EDİYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 10 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ENKİ RÜYASINDA GALZU’YU GÖRÜYOR. GALZU ZİUSUDRA’YA GEMİ İNŞA ETTİRT DİYOR GALZU’YU BULAMAYAN ENKİ ZİUSUDRA İLE KONUŞMAYA GİDİYOR ENKİ ZİUSUDRA’YA YAPACAĞI GEMİYİ TARİF EDİYOR GEMİYİ SÜRECEK ANUNNAKİ BİLE AYARLANIYOR ENKİ ZİUSUDRA’YA KASABA HALKINA NE SÖYLEYECEĞİNİ DE SÖYLÜYOR GEMİ YAPIMINA BAŞLANIYOR NİNAGAL GEMİYİ KULLANMAK İÇİN DÜNYA CANLILARININ YAŞAM ÖZLERİ VARDIR. TUFAN BAŞLIYOR, ANUNNAKİLER KAÇIYOR GEMİNİN KAPAĞINI KAPATIYORLAR, GEMİ KADERİNE YOLCULUK YAPIYOR TUFAN HER ŞEYİ YUTUYOR ANUNNAKİLER TUFANI İZLİYOR TUFAN YEDİ GÜN SONRA BİTİYOR NİNAGAL GEMİYİ YÖNLENDİRİYOR, GEMİDEN ÇIKIYORLAR ENLİL VE ENKİ DE DAĞA İNİYORLAR ENLİL ÇILGINA DÖNÜYOR. ENKİ İLE KAVGA EDİYOR ENLİL YUMUŞUYOR VE İNSANOĞLUNU KUTSUYOR ANUNNAKİLER DÜNYA’YA DÖNÜYOR VE İMAR PLANI YAPIYORLAR YARATILIŞ ODASINDA YİYECEK TOHUMLARI ARIYORLAR YİYECEK ÜRETİMİ İÇİN İŞBÖLÜMÜ YAPILIYOR ENKİ YAŞAM ÖZLERİNİ GÖSTERİYOR ONARIM DEVAM EDİYOR NİBİRU’DA FELAKETTEN NASİBİNİ ALIYOR, ATMOSFER YIRTILDIĞI İÇİN YİNE ALTINA İHTİYAÇ DOĞUYOR NİNURTA GÜNEY AMERİKA’DA ALTIN BULUYOR KA-İN’İN SOYUNA ALTIN TOPLATIYORLAR GÜNEY AMERİKA’YA UZAY GEMİSİ ÜSSÜ KURUYORLAR ALTIN ŞEHRİNE NİNGİŞZİDDA’NIN HEYKELİNİ DİKİYORLAR GÖKSEL ARABALAR YERİNE UTU KOMUTAN OLUYOR ERK SAVAŞI ANUNNAKİLERİ BİRİBİRİNE DÜŞÜRÜR ANUNNAKİLER DÜNYA’YI ARALARINDA PAYLAŞIRLAR Sümer Yaratılış Tabletleri 11 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ANUNNAKİLER YAŞAMI ESKİ HALİNE DÖNDÜRÜYOR MARDUK’UN OĞULLARI ASAR VE SATU REKABET VE KAVGA EDİYOR ANUNNAKİLERİN ÇEVİRDİĞİ DOLAPLARA İNSANLARINKİ DE EKLENİYOR . KORKUNÇ SARAY ENTRİKALARI VE CİNAYETLER BAŞLIYOR ASAR ÖLDÜRÜLÜYOR ASTA MARDUK’UN TOHUMUNU İSTİYOR ENKİ ASTA’YA ÖLDÜREN KARDEŞ İLE EVLENMESİNİ ÖNERİYOR ASTA ASAR’IN TOHUMUYLA KENDİNİ DÖLLÜYOR SATU İKTİDAR PEŞİNDE ASAR’IN OĞLU HORON YETİŞİYOR HORON SATU’YA MEYDAN OKUYOR HORON YENİLİYOR NİNGİŞZİDDA HORON’A YARDIM EDİYOR SATU YENİLİYOR VELİAHT HORON OLUYOR ENLİL DURUMU OĞULLARIYLA DEĞERLENDİRİYOR ENLİL GÜNEY AMERİKA’YA GÖK-YER TESİSİ KURALIM DİYOR DUMUZİ VE İNANNA BİRBİRİNE AŞIK OLUYOR AŞKLARINI AİLELERİNE AÇIYORLAR MARDUK AŞIKLARI KISKANIYOR İNANNA KRALİÇELİK HAYALİNİ GESTİNANNA’YA ANLATIYOR MARDUK VE GESTİNANNA DUMUZİ’Yİ TUZAĞA DÜŞÜRÜYOR GESTİNANNA İLE CİNSEL İLİŞKİYE GİREN DUMUZİ RÜYASINDA ÖLDÜRÜLECEĞİNİ GÖRÜYOR GESTİNNA MARDUK’UN DUMUZİ’Yİ ÖLDÜRECEĞİNİ SÖYLÜYOR DUMUZİ YARDIM İSTİYOR, KAÇARKEN ÖLÜYOR ENKİ AĞIT YAKIYOR İNANNA ABZU’YA DOĞRU YOLA ÇIKIYOR VE EREŞKİGAL’İN YANINA GELİYOR. EREŞKİGAL ONDAN ŞÜPHELENİYOR İNANNA BİYOLOJİK SİLAHLA ÖLÜME TERK EDİLİYOR. ENKİ İNANNAYI KURTARMAK İÇİN ROBOT YAPIYOR ÖLÜMDEN DÖNEN İNANNA DUMUZİ’NİN CESEDİNİ DE YANINA ALIYOR İNANNA MARDUK’UN ÖLMESİNİ İSTİYOR ENLİL’İN KLANI MARDUK’UN CEZALANDIRILMASINI İSTİYOR ENLİL KLANI İLE ENKİ KLANI ARASINDA ÇATIŞMA BAŞLIYOR MARDUK YENİLİYOR MARDUK PİRAMİTİN İÇİNDE ÖLMEKTEN KURTARILIYOR NİNHARSAĞ NİNMAH TARAFLARI UZLAŞTIRIYOR MARDUK PİRAMİTTEN ÇIKARILIYOR NİNURTA PİRAMİTTEKİ KADER TAŞINI ALIYOR NİNURTA SİNA YARIMADASININ HAKİMİ OLUYOR TOPRAKLAR SAVAŞ SONRASI YENİDEN PAYLAŞTIRILIYOR İNANNA’DA TOPRAK TALEP EDİYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 12 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA ANU DÜNYA’YA GELMEYE KARAR VERİYOR, İNSANLAR MEZOPOTAMYAYA TEKRAR YERLEŞİYOR ENKİ KENDİNE MEZOPOTAMYA’DA YENİ BİR MALİKANE YAPTIRIYOR ENLİL’DE YENİ NİBRU-Kİ ŞEHRİNİ KURUYOR ANU İÇİN UNUG-Kİ ŞEHRİ KURULUYOR ANU DÜNYA’YA GELİYOR ANU KRALLAR GİBİ AĞIRLANIYOR ANU OLAN BİTENİ ÖĞRENİYOR ANUNNAKİLER İNSANLARA UYGARLIĞI ÖĞRETMEYE KARAR VERİYOR. DÖRT BÖLGE KURULUYOR ANU MARDUK’U GÖRMEK İSTİYOR ENLİL ENKİ’Yİ ŞİKAYET EDİYOR ANU UNUG-Kİ’Yİ İNANNA’YA BAĞIŞLIYOR ANU GÜNEY AMERİKA’YA GİDİYOR TUNÇ KEŞFEDİLİYOR ANU MARDUK’LA KONUŞUYOR VE AFFEDİYOR ANU NİBİRU’YA DÖNÜYOR MARDUK YİNE SORUN ÇIKARIYOR AY YILINDAN GÜNEŞ YILINA GEÇİLİYOR ANUNNAKİLERE TAPINMA BAŞLIYOR İLK İNSAN KRALLIĞI KİŞİ’DE KURULUYOR UYGARLIĞIN BEŞİĞİ KİŞİ İNANNA ENKİ’DEN ME TABLETLERİNİ ÇALIYOR YAKALANAN İNANNA TUTSAK ALINIYOR ENLİL İNANNA’YI KURTARIYOR MARDUK BABİL KULESİNİ KURUYOR ENLİL BABİL KULESİNİ YIKIYOR ENLİL İNSANLARIN DİLLERİNİ KARIŞTIRIYOR İNANNA’NIN KENTİ URUG-Kİ KRALLIĞI ALIYOR MARDUK İKİNCİ BÖLGEDEN NİNGİŞZİDDA’YI KOVUYOR ENKİ NİNGİŞZİDDA’YA KAVGA UZAMASIN, SEN AYRIL DİYOR ANUNNAKİLER ÜNLÜ MISIR TANRILARI OLUYOR ÜNLÜ MISIR UYGARLIĞI DOĞUYOR İNANNA İÇİN ÜÇÜNCÜ BÖLGE KURULUYOR UNUG-Kİ VE ARATTA KRALLARI SORUN YAŞIYOR KRALLAR BİRBİRİNİN DİLİNİ ANLAMIYOR ÜÇÜNCÜ BÖLGE DİLLER FARKLI OLDUĞU İÇİN GELİŞEMİYOR Sümer Yaratılış Tabletleri 13 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA İNANNA BÖLGESİYLE İLGİLENMİYOR BİR FELAKET YAVAŞ YAVAŞ GELİYORUM DİYOR İNANNA BİR SEKS CANAVARINA DÖNÜŞÜYOR İNANNA BANDA’YI DUMUZİ YERİNE KOYUYOR İNANNA ÖLÜMSÜZLÜK VERDİĞİNE İNANIYOR ÜNLÜ GILGAMIŞ!!!! NİNSUN NİBİRU’YA GİTMESİ İÇİN UTU’YA YALVARIYOR ENKİDU İNİŞ YERİNE YOLCULUK BAŞLIYOR GILGAMIŞ BU SEFER TİLMUN’A İLE KARŞILAŞIYOR. ZİUSUDRA UZUN YAŞAM SIRRINI ANLATIYOR. GILGAMIŞ ÖLÜMLÜ OLMAYA RAZI OLUYOR ŞİMDİDE MARDUK KENDİNİ TANRI İLAN EDİYOR MARDUK MISIRLILARA DİĞER ÜLKELERİ FETİH EMRİ VERİYOR ARDUK DÜNYA’YI BEN YÖNETECEĞİM DİYOR NANNAR AY TANRISI OLARAK ANILIYOR İNANNA GÜNEYDOĞU ANADOLU’DA SEVİLİYOR MARDUK’UN BİTMEK BİLMEYEN MEGALOMANİSİ MARDUK KENDİSİNİN DEVRİ OLAN KOÇ ÇAĞININ GELDİĞİNİ SÖYLÜYOR KOÇ ÇAĞININ GELMEDİĞİ ANLAŞILIYOR ENLİL’İN ADAMI ŞARRU-KİN KRALLIK KURUYOR MARDUK VE ŞARRU-KİN SAVAŞIYOR BABİL KENTİ YENİDEN KURULUYOR NERGAL’DE MARDUK’U İKNA EDİYOR BU SEFER DE İNANNA RAHAT DURMUYOR KAOS DEVAM EDİYOR GALZU ENLİL’İN RÜYASINA GİRİYOR ŞULGİ İSİMLİ KRAL İŞLERİ KARIŞTIRIR MARDUK HARRAN’A GELİR MARDUK YİNE DÜNYA KRALLIĞI PEŞİNDE KOŞUNCA ANUNNAKİLER TELAŞLANIYOR MARDUK’A SAVAŞ AÇILIYOR ENLİL DEHŞET SİLAHLARINI KULLANDIRTIYOR ENLİL RÜYASINI NİNURTA’YA ANLATIYOR KATLİAM BAŞLIYOR TERS YÖNDEN ESEN RÜZGAR KİMYASAL VE ATOM BOMBALARININ ETKİSİNİ SÜMER YÖNÜNE ÇEVİRİR Sümer Yaratılış Tabletleri 14 Başlıklar Listelenmiştir. Tamamını Okumak İçin TIKLA NÜKLEER SAVAŞ MEZOPOTAMYA’YI MAHVEDER ENLİL RÜYASINI ENKİ’YE ANLATIR ENLİL MARDUK’UN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ TANIYOR ENLİL AMERİKA KITASINA GİDİYOR ENLİL VE ENKİ VEDALAŞIR Sümer Yaratılış Tabletleri Tek Parça PDF Sümer tabletlerini tek parça olarak okumak ya da indirmek isterseniz BURAYA TIKLAYIN
Bu bir Sümer dili sözlüğü değildir. Google Translate'e de benzetilmemelidir. çok sayıda Sümeroloğun yıllarca süren emeklerine dayanan çevirilerin sunulduğu online bir kütüphanedir. Her bir metin için hangi Sümerologların çevirilerine dayandığına ilişkin bilgiye de erişebiliyorsunuz. Bu online kitaplığın nasıl kullanılacağına ilişkin daha detaylı bilgi için bu yazının son bölümünde bir video bulacaksınız. Şu an sizi bunu öğrenmekle uğraştırmak istemediğim için insanın yaratılışıyla ilgili metnin çevrisine ulaşabileceğiniz linki hemen veriyorum Burada karşımızda 141 satırdan oluşan bir metin var. Ben genel bir özet sunmakla birlikte önemli kısımları doğrudan alıntılayacağım. İngilizce bilenlerin bu yazıyı okuduktan sonra metnin tamamına bakmalarını tasviye ederim. Bu metne "Enki and Ninmah" adını vermişler. İngilizce alıntıları sarı arka planla çevirisini ise mavi arka planla sunmayı tercih edeceğim. 1-11. In those days, in the days when heaven and earth were created; in those nights, in the nights when heaven and earth were created; in those years, in the years when the fates were determined; when the Anuna gods were born; when the goddesses were taken in marriage; when the goddesses were distributed in heaven and earth; when the goddesses …… became pregnant and gave birth; when the gods were obliged ? …… their food …… dining halls; the senior gods oversaw the work, while the minor gods were bearing the toil. The gods were digging the canals and piling up the silt in Ḫarali. The gods, crushing the clay, began complaining about this life. ilk olarak metindeki boşluklara dikkat çekmek isterim. Bununla sık karşılaşırız çünkü bulunan bazı tabletler aşağıdakiler gibi tahrip olmuşlardır. ETCSL'nin Elektronik Sümer Külliyatı'nın eksik kısımları farketmemizi sağlıyor olması da olumlu bir durum. Yukarıdaki paragrafın çevirisi 1-11. o günler ki, göğün ve yerin yaratıldığı günler; o geceler ki göğün ve yerin yaratıldığı geceler; o yıllar ki, kaderlerin belirlendiği; Anuna tanrılar doğduğunda; tanrıçalar evliliğe alındığında; tanrıçalar gökte ve yerde yayıldığında/paylaştırıldığında; tanrıçalar .............-iken hamile oldu ve doğurdu; tanrılar zorunlu olduğunda ........ onların yiyeceği ........... yemek salonları; küçük tanrılar zahmet çekerken üst düzey tanrılar işi denetliyorlar. Tanrılar kanalları kazıyorlardı ve Ḫaralı'daki siltlerialüvyonları yığıyorlardı. Killeri ezen tanrılar, bu yaşamdan şikayet etmeye başladılar. 12-23. At that time, the one of great wisdom, the creator of all the senior gods, Enki lay on his bed, not waking up from his sleep, in the deep engur, in the subterranean water, the place the inside of which no other god knows. The gods said, weeping "He is the cause of the lamenting!" Namma, the primeval mother who gave birth to the senior gods, took the tears of the gods to the one who lay sleeping, to the one who did not wake up from his bed, to her son "Are you really lying there asleep, and …… not awake? The gods, your creatures, are smashing their ……. My son, wake up from your bed! Please apply the skill deriving from your wisdom and create a substitute ? for the gods so that they can be freed from their toil!" çevirisi O zaman, Muazzam bilgelikten biri, tüm üst düzey tanrıların yaratıcısı , Enki yatağında yatıyordu, uykusundan uyanmıyordu, "engur" un derinliklerinde, yer altı sularında, başka tanrıların bilmediği yerde yatıyordu. Tanrılar, ağlayarak şöyle dediler "O, acı çekmeninlamenting sebebidir!" Namma, üst düzey tanrıları doğuran ilkelilk zamanlara ait anne, tanrıların gözyaşlarını uykuya dalan kişiye, yatağından uyanmayana, oğluna götürdü “Gerçekten orada uyuyor musun, ve …… uyanmıyor mu? Tanrılar, senin yaratıkların, mahvoluyorlar kendi ....... Oğlum, yatağından uyan! Lütfen bilgeliğinden kaynaklanan beceriyi uygula ve bir vekilsubstitute yarat. tanrılar için böylece onlar kendi zahmetlerinden kurtulabilirler. substitute kelimesinin anlamları vekil, temsilci,yedek oyuncu, yerine geçen kimse; Fiil olarak kullanıldığında yerini almak, yerine geçmek 24-37. At the word of his mother Namma, Enki rose up from his bed. In Ḫal-an-kug, his room for pondering, he slapped his thigh in annoyance. The wise and intelligent one, the prudent, …… of skills, the fashioner of the design of everything brought to life birth-goddesses ?. Enkireached out his arm over them and turned his attention to them. And after Enki, the fashioner of designs by himself, had pondered the matter, he said to his mother Namma "My mother, the creature you planned will really come into existence. Impose on him the work of carrying baskets. You should knead clay from the top of the abzu; the birth-goddesses ? will nip off the clay and you shall bring the form into existence. Let Ninmaḫ act as your assistant; and let Ninimma, Šu-zi-ana, Ninmada, Ninbarag, Ninmug, …… and Ninguna stand by as you give birth. My mother, after you have decreed his fate, let Ninmaḫ impose on him the work of carrying baskets." 5 lines fragmentary …… she placed it on grass and purified the birth. çevirisi Annesi Namma'nın sözü üzerine Enki, yatağından kalktı. "Hal-an-kug" da, iyice ölçüp biçtiğipondering odasında, uyluğuna sıkıntıyla/rahatsızca vurduslapped. Bilge ve zeki olan, ihtiyatlı, yeteneklerin ........., doğum tanrıçalarının hayata getirdiği herşeyin tasarımının biçimlendiricisi. Enki kolunu üzerlerine uzattı ve dikkatini onlara verdi. ve sonra Enki, kendi tasarımlarının biçimlendiricisi, konuyu iyice düşündü, Annesi Namma'ya dedi ki "Annem, planladığınız yaratık gerçekten var olacak. Ona sepet taşıma işini yükle. Abzu'nun tepesinden kil yoğurmalısınız; doğum tanrıçaları kili kesecek ve siz formu varoluşa getirmelisiniz. Ninmah'ın senin yardımcın olarak hareket etmesine izin ver; ve Ninnima'ya izin ver; Šu-zi-ana, Ninmada, Ninbarag, Ninmug, …… ve Ninguna doğururken bekler. Annem, siz onun kaderini tayin ettikten sonra , Ninma'nın ona sepetleri taşıma emrini vermesine izin verin. " 5 satır bölük pörçük onu çimlerin üzerine yerleştirdi ve doğumu arındırdı. 44-51. Enki …… brought joy to their heart. He set a feast for his mother Namma and for Ninmaḫ. All the princely birth-goddesses ? …… ate delicate reed ? and bread. An, Enlil, and Lord Nudimmud roasted holy kids. All the senior gods praised him "O lord of wide understanding, who is as wise as you? Enki, the great lord, who can equal your actions? Like a corporeal father, you are the one who has the me of deciding destinies, in fact you are the me." Çevirisi 44-51. Enki ……onların yüreğine neşeyi getirdi. O annesi Namma ve Ninma için bir ziyafet düzenledi. Tüm soylu doğum tanrıçaları.......... lezzetli/narin kamış ve ekmek yedi. An, Enlil ve Lord Nudimmud kutsal çocukları kavurdu. Tüm üst düzey tanrılar onu övdüler "Ey geniş kavrayışın efendisi, kim senin kadar bilge olabilir? Enki, muazzam lord, kim sizin eylemlerinize yetişebilir? Maddi bir baba gibisanırım öz baba gibi demek istiyor, sen, kaderlere karar vermenin ME'sine sahipsin. Sen aslında ME'sin. Başka bir hikayede Enki kaderlerin yazıldığı tablete sahiptir. muhtemelen burda ona gönderme yapılıyor. "the ME" ile kastedilen bir kader tableti sanıyorum. Bu yazının devamında görüleceği üzere insanın kaderi üzerinde birden fazla tanrı belirleyici oluyormuş gibi bu inanç sisteminde. Buraya kadar olan kısım hakkında biraz değerlendirme yapalım. Bu mitolojik hikayeye göre Yerin ve göğün düzeni kurulduktan sonra yeryüzündeki tanrılar iki kısım imiş. üst düzey tanrılar denetim işini yaparken küçük tanrılar kanal kazıyor , kil eziyor, alüvyonları yığıyormuş. Herhangi bir Sümer şehrinde sulama kanallarının önemli olduğunu çünkü Sümerlerin tarıma önem verdiklerini hatırlarsanız buradaki kanal kazma faaliyeti daha anlamlı gelebilir. Benim anladığım kadarıyla tanrılar şehirlerde yaşıyormuş ve küçük tanrılar şehrin angarya işlerini yapıyormuş. İşte tam bu noktada Muazzez İlmiye Çığ hanımdan bir bilgi alıntılamakta fayda görüyorum “Sümer dini çok tanrılı bir dindi. Dünya'da, doğada görülen, hissedilen her nesnenin bir tanrısı vardı. Tanrılar insan görünümünde fakat insan üstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı. İnsanlar gibi, onların da çocukları ve eşlerinden oluşan aileleri bulunuyordu. Bu aileler kral gibi bir baştanrı altında toplanmışlardı. Tanrılar da insanlar gibi sever, üzülür, kızar, kıskanır, kavga eder, kötülük yapar, hastalanır, hatta yaralanabilirlerdi. Yer, Gök, Hava, Su tanrıları yaratıcı, diğerleri yönetici ve koruyucu tanrılardı.” Son cümleye dikkat ederseniz Sümer inancındaki tanrıların çoğusu yaratma gücü olmayan varlıklar olarak düşünülmüşlerdir. Öyleyse yukarıdaki hikayede bahsedilen kanal kazan küçük tanrıların da yaratma kudreti olmayan, yiyen, içen ve yorulabilen ama tabi görünmeyen varlıklar olarak düşünülmesi yerinde olacaktır. Sümerler yaratma kudretinde kabul ettikleri EnlilSümer dininde Hava,fırtına tanrısı ve EnkiSümer dininde su tanrısı gibi tanrılarının da acıktığını ve yediğini kabul ediyorlardı. Yani tanrısal bir krallık olduğunu ve küçük tanrılarıdüşük rütbe tanrıların üst düzey tanrılara hizmet edip ihtiyaçlarını giderdiğini veya yardımcı olup desteklediğini kabul etmiş oluyorlardı. Ancak Sümer düşüncesine göre tanrılar göğün muazzam tanrısı kabul ettikleri An'ın soyundan geliyorlardı. Yani aslında hepsi uzak yada yakın akraba idi. Küçük tanrılar çalışmaktan yakınmaya başlayınca onların göz yaşlarına dayanamayan kişi Namma isimli tanrıça oluyor. Namma küçük tanrıların yerine çalışacak şehirlerdeki işleri görecek bir tür yaratılması için Enki'nin yer altındaki başka tanrıların bilmediği mekanına gidiyor ve uyandırıp planını ona kibarca emretmiş oluyor. Şunu hatırlatayım Sümer inancında tanrılar şehirlerinde yaşayan insanlardan kuvvet alıyor kabul edilirdi. Şehir halkının kurban ve duaları özellikle o şehrin koruyucu tanrısı için faydalı kabul edilirdi. Mesela Güneş tanrısı Utu'ya tüm şehirlerde inanılsada özellikle bir şehrin koruyucu tanrısı idi ve o şehirden kuvvet aldığı kabul edilirdi. yani Sümerler kendilerini tanrıların hizmetkarları olarak görüyormuş. Kral tanrılarla halk arasında bir aracı kabul edilirdi. Şimdi bu noktada insanın yaratılmasına ve küçük tanrıların yerine hizmetçi olarak geçmesine karar veren tanrının Namma olduğuna inandıklarını hatırlatalım ve Namma üzerinde birazcık duralım. Bunun için oldukça saygın başka bir kaynağa bakacağız. "ORACC" İsimli sümeroloji projesinden bahsetmek istiyorum. Bu projenin web sitesinde projenin yönetim kurulu üyeleri için şu bilgiler veriliyor Oracc Yönlendirme Komitesi OSC şu kişilerden oluşmaktadır Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden Jamie Novotny , Cambridge Üniversitesi'nden Eleanor Robson , Pennsylvania Üniversitesi'nden Steve Tinney ve California Berkeley Üniversitesi'nde Niek Veldhuis'den oluşmaktadır . OSC, Oracc sisteminin devamlılığını ve belgelenmesini sağlamaktan ve projelerin oluşturulmasına ve bakımına yardımcı olmaktan sorumludur. Komite hiyerarşik değildir ve üyelerinin tamamı eşit statüye sahiptir. Aşağıdaki link Oracc projesinin Namma hakkındaki web sayfasının linkidir. Oracc 'ın sitesinde Namma hakkında şu bilgileri buluyoruz Namma goddess Goddess from Eridu. She is known as the mother of the god Enki/Ea as well as the mother goddess who gave birth to the cosmos and all the gods. Like her son Enki/Ea she is also associated with magic. In later times, her role is taken on by Tiamat. Functions Very little is known about Namma, who belongs to the oldest generation of Mesopotamian deities and is associated with the pantheon of Eridu. She is mainly known for her role in the cosmogony of early Mesopotamia and her importance in magic, which is restricted to texts written in Sumerian Wiggermann 1998-2001c 137-8. According to the god list An-Anum, tablet I line 28 Litke 1998 24; Wiggermann 1998-2001c 137, Namma bears the title "mother who gave birth to the heavens and the earth." Because this goddess's name is written with sign for "cosmic subterranean waters" Sumerian engur Wiggermann 1998-2001c 136-7 has called her the "Cosmic Ocean" also see Lambert 2008 31. No husband or male god is attested in connection with Namma, thus leading to the belief that "the first cosmic production is asexual" Wiggermann 1998-2001c 137. In later tradition, namely in Enūma eliš TT , Tiamat takes over the role of Namma as primeval ocean. However, there are significant differences in the way the goddesses are portrayed in the literature see the entry on Tiamat. In the Sumerian poem of Enki and Ninmah ETCSL line 17 Namma is called the "original mother who gave birth to the gods of the universe", again according her primary status among all the gods and describing her role in Mesopotamian cosmogony. Later on, in particular in Akkadian texts, Namma loses importance and is only rarely mentioned. "Namma tanrıça Eridu tanrıçası . O, Enki / Ea tanrısının annesi olarak, kozmos ve tüm tanrıları doğuran ana tanrıça olarak bilinir . Oğlu Enki / Ea gibi o da sihirle ilişkilendirilmiştir. Daha sonraki zamanlarda, rolü Tiamat tarafından alınır . Fonksiyonlar Mezopotamya tanrılarının en eski nesline ait olan ve Eridu Panteon'u ile ilişkili olan Namma hakkında çok az şey bilinmektedir. Çoğunlukla Erken Mezopotamya'nın kozmogonundaki rolüyle ve Sümer'de yazılmış metinlerle sınırlı olan sihir içindeki önemiyle bilinir Wiggermann 1998-2001c 137-8. Tanrılar listesi An-Anum'a göre , 28 no'lu tablet I hattı Litke 1998 24; Wiggermann 1998-2001c 137, Namma, "göklere ve yeryüzüne doğum yapan anne" ünvanını taşımaktadır. Çünkü bu tanrıça'nın adı "kozmik yer altı suları"nın işaretiyle yazılmıştır. Sümer engur Wiggermann 1998-2001c 136-7 ona "Kozmik Okyanus" adını verdi. ayrıca bkz. Lambert 2008 31. Hiçbir koca ya da erkek tanrı Namma ile bağlantılı olarak onaylanmamıştır, bu nedenle "ilk kozmik üretimin aseksüel" olduğu düşüncesine yol açmaktadır Wiggermann 1998-2001c 137. Daha sonraki gelenekte, "Enūma eliš "de Tiamat, ilkel okyanus olarak Namma'nın rolünü devraldı. Bununla birlikte, tanrıçaların literatürde tasvir edilmesinde önemli farklılıklar vardır. bkz. Tiamat'a giriş . Bir Sümer Şiirinde ,"Enki ve Ninmah" ta ETCSL , 17. satırda Namma, “evrenin tanrılarını doğuran asıl anne” olarak anılır, öyleki, tüm tanrılar arasındaki birincil statüsünü ve onun Mezopotamya kozmogonundaki rolünü açıklar. Daha sonra, özellikle Akkadlar'ın metinlerinde, Namma önemini kaybeder ve sadece nadiren bahsedilir." Şimdi Zecharia Sitchin'in iddiasını hatırlayalım. Ona göre Enki, Enlil'in kardeşiydi ve Enki, Enlil'den önce doğmuştu ama Enki'nin annesi bir cariye olduğu için krallık hakkı, soya dayalı taht kuralları gereği Enlil'e verilmişti. incelediğimiz metinde yeri ve göğü yaratan/doğuran büyük yaratıcı ana tanrıça Enki'nin annesi olarak anlatılıyor ve bu durumda Enki yeterince soylu olmuş oluyor. Yani tam bu noktada Sitchin Dünya çapındaki saygın Sümeroloji kaynaklarıyla çelişiyor. Dahası zaten sitchin, Enki'nin annesinin Namma olduğunu söylemiyor. Sitchin'in saygın kaynaklarla çeliştiği tek nokta Namma hakkında değil. Yukarıdaki metinde minoralt düzey tanrılar bir madencilik faaliyetiyle değil kanal kazıp , kil ve alüvyonları yığmakla , ezmekle meşguldüler. Metinde altın hiç geçmedi. Dahası başka bir gezegenden de hiç bahsedilmedi. Dahası Enki bir uzay gemisinde değil su tanrısı olarak yer altında ki mekanında uyuyordu. Fırat ve Dicle gibi nehirlerin çıktığı yeri gören Mezopotamyalıların yer altındaki suları ne kadar önemsediğini tahmin etmeye çalışın. onların nazarında pahabiçilmez olacaktır. Tüm bunların yanı sıra, en önemlisi, bu metne göre insan topraktan yaratılmış. Halbuki Sitchin genetik çalışmalarla, evrim sürecinde basamak atlatılmış insansı yaratıklardan bahsediyordu. Hadi kaldığımız yerden "Enki and Ninmah" metnini incelemeye devam edelim fakat bu noktadan sonra birebir çevirisini vermek yerine özetlemeye çalışacağım 52-61 Ninmah ve Enki içki içerler ve kalpleri mutlu olur ve sonra Ninmah Enki'ye derki "Adamın bedeni iyi veya kötü olabilir, adamın kaderi iyi veya kötü olabilir , benim irademe bağlı" Enki ise Ninmah'a dilediği gibi yapmasını çünkü her halikarda kendisinin onun kararını dengeleyeceğini söylüyor. Ninmah Abzu'nun tepesinden kil alıp insan şekli veriyor ve uzanmış kollarını bükemeyecek kadar zayıf bir adam tasarlıyor. Enki onun zayıf haline bakıp onu kralın hizmetine atıyor. Böylece dengelemiş oluyor 62-65 Ninmah başka bir özür sahibi insan tasarlıyor sürekli gözleri açık bir insan. Enki onu müziksel sanatlara atıyor. 66-68 Kayıp satırlara rağmen aynı doğrultuda devam eden bir faaliyet anlatıldığı anlaşılıyor. Ninmah olumsuz yapıyor Enki dengeliyor. TESPİT Ordinaryüs prof. Benno Landsberger makalesinde Sümer devleti için diyordu ki "Öyle teşkilâtlandırılmış bir memur devleti ki, hammalını, kırlarında Yukarıda incelediğimiz metin bu devlet teşkilatında ki bir anlayışıda yansıtıyor olabilir. Yani özür sahibi olan bireylere sahip çıkıp uygun mesleki sorumluluklar veren bir devlet anlayışına işaret ediyor olabilir. Çünkü bu metinleri okuyan sümer vatandaşları kendi kaderleri ve bedenleri üzerine düşünecekti. 69-71 Ninmah idrarını tutamayan birini tasarlıyor ve Enki ona bakıp onu sihirli suya batırarak yıkayıp vücudundaki "namtar" demon'u şeytani varlığı çıkartıyor. TESPİT Şeytan çıkarma ritüelinin varlığına işaret ediyor gibi ve şeytana karşı sihirli su kullanılıyor. 72-74 Ninmah'ın kısır olarak tasarladığı kadını, Enki kraliçe evine dokumacı olarak atıyor. TESPİT Sümer inancında demek ki meslekler kadermiş. 75-78 Ninmah ne penisi ne de vaginası olmayan birini tasarlayınca Enki onu Nibru'nun haremağası olarak atıyor ve kralın hizmetine veriyor. 79-82 Enki diyorki, ben senin yaratıklarının kaderini belirledim ve günlük ekmeklerini verdim. Şimdi de ben tarsarlayım sen kaderini belirle diyor. TESPİT günlük ödeme şeklini işaret ediyor olabilir. Para yerine yiyecek verilmiş oluyor. 83-101 Enki birden fazla özüre sahip birini tasarlar. Öyle bir insan tasarlamıştır ki Ninmah onunla ne konuşabilir, ne oturtabilir ne de ekmek yedirebilir. Ninmah derki senin yaratığın ne yaşıyor ne de ölü. O kendisine yardım edemez. 102- 110 Enki cevap verir Ben elleri zayıf adama kader tayin edip ekmeğini verdim, ben felana .... diye tek tek sayarken eksik satırlar karşımıza çıkıyor. 112 "Ninmah Enki'ye cevap verdi." diye yazıyor ve sonrasında boş satırlar . . 122-128 Eksik kısım anlam bütünlüğünü zedelese de Ninmah'ın uzun bir yakınma yaptığı görülüyor. Yakınma sırasında kullandığı sözlerden, Enki'nin su tanrısnın Ninmahtoprak ve doğum tanrıçası üzerindeki üstünlüğünden yakındığı anlaşılıyor. 129-139 Çok fazla eksiklik var ve Bişey söylemek zor. 140,141 "Ninmah büyük lord Enki'ye rakip olamazdı. Peder Enki, senin övgün tatlıdır" diye bitiyor. TESPİT Hem Su tanrısı hem de toprak tanrıçası her ikiside yaratma ve kader belirleme gücünde görülmelerine rağmen bilgeliğin Enki'de olduğu ve onun üstün olduğu gösterilmeye çalışılmış. TESPİT Muhtemelen Sümer rahipleri özür sahibi insanların niçin yaratıldığı sorusuna muhatap oluyordu. Bu sebeple de bu metni cevap içerecek şekilde yazmış olabilirler. Bu metin, özür sahibi insanlar niçin var, sorusuna karşılık içip sarhoş olan iki tanrının birbiriyle yarışması gibi bir cevap vermiş oluyor kanaatindeyim. Sümerlere göre Büyük yaratıcı tanrıça Namma muhtemelen sonsuz kabul edilen büyük okyanusun sahibiydi. Bu okyanusun içerisinde yeri ve göğü o var etmişti. Yerin ve göğün tanrılarınısorumlularını doğurmuştu/yaratmıştı. Sümerlerin tabletlerinde Namma'nın ismi nadiren geçer. Onların düşüncesine göre evrenin yönetimi , krallığı göğün muazzam tanrısı An'a verilmişti. Yani An isimli tanrıdan önce sadece tek bir tanrı vardı, büyük okyanusun sahibi Namma. Göğün tanrısına Sümer topraklarını işgal edip uzun süre yöneten Akadlar ise Anu demişti. Sitchin ise kitabında göğün tanrısını bir uzaylı kral olarak gösteriyor ve onun tahta geçmesinden önce gezegeninde "Kuzey - Güney savaşı" yaşandığı gibi bir kurgu sunuyor bizlere. III. Diğer Enki merkezli metinlerin genel tanıtımı ve linkleri Oracc isimli üniversiteler arası sümeroloji projesi ve ETCSL Elektronik Süer Külliyatı ikinci bölümde kısaca tanıtılmıştı ve saygınlıkları ortaya konmuştu. Bu bölümde Oracc'ın Enki hakkındaki Web sayfasında yazanlardan yararlanacağım. Oradan alıntılar yaparak elektronik Sümer Külliyatı üzerindeki, Enki merkezli metinleri kısaca tanıtacağım. Alıntıları sarı çevirisini ise mavi arka planla göstereceğim. 1. Enki and Ninhursaga Enki's role in making Mesopotamian lands fertile and in civilizing its cities is recounted in important Sumerian literary texts from the second millennium BCE. Enki and NinhursangaETCSL describes Enki's role in transformed the land around the salty marshes land of Tilmun near to Southern Mesopotamia into fertile, economically productive ground using sweet water from the abzu Enki'nin Mezopotamya topraklarını verimli hale getirme ve şehirlerini medenileştirme konusundaki rolü, ikinci binyıldan itibaren önemli Sümer edebiyat metinlerinde anlatılmaktadır. Enki ve Ninhursanga ETCSL Enki'nin rolünü, Tilmun'un güney Mezopotamya'ya yakın tuzlu bataklık arazisi etrafındaki araziyi, Abzu'dan tatlı su kullanarak bereketli, ekonomik olarak verimli bir zemine, dönüştürdüğünü anlatıyor. Bu metin için Oracc üzerinde S. N. Kramer referans gösterilerek yapılan diğer bir kısa açıklama şöyle Enki also had sexual encounters with other goddesses, particularly in the Sumerian myth Enki and Ninhursanga ETCSL Ninhursanga gives birth to the goddess Ninmu after sexual relations with Enki. Later in the myth Enki becomes gravely ill and Ninhursanga then gives birth to eight healing deities in order to cure him. Kramer and Maier 1989 22-30. Enki ayrıca, diğer tanrıçalarla, özellikle Sümer efsanesi Enki ve Ninhursanga'da ETCSL cinsel ilişkiye girmişti. Ninhursanga Enki ile cinsel ilişkiden sonra tanrıça Ninmu doğurur. Daha sonra efsanede Enki, ağır hastalığa olur ve Ninhursanga, onu iyileştirmek için sekiz şifa ilahını doğurur. Ninhursaga Toprak tanrıçasının isimlerinden biridir. Su ve toprak tanrıçasının cinsel ilişkisi anlatılmış. Sonrasında doğan kızlarından birisi çeşitli bitkiler yetiştirir. Enki bu bitkileri yer. Benim kanaatime göre Sümer rahipleri doğayı gözlemleyerek Su ve toprak tanrıları için bir mit oluşturmuşlar. Aşağıdaki linkten bu efsaneyi okuyabilirsiniz 2. Enki and Ninmah İkinci bölümde zaten tanıtmış olduk. 3. Enki and the Worl Order Enki's role as a creator of the world is described in Enki and the World Order ETCSL and his creator aspect becomes an increasingly prominent in later literature. Enki'nin dünyanın bir yaratıcısı olarak rolü Enki ve Dünya Düzeni'nde ETCSL tanımlanmıştır ve onun yaratıcı yönü daha sonraki literatürde giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır. Aslında bu oldukça uzun bir metin ve Oracc çok kısa tanıtmış. Bu metini okursanız Enki'nin mezopotamyalılar için neden çok önemli olduğunu ve onların zihnindeki yerini daha iyi anlamış olursunuz. Metnin linki 4. Enki's Journey to Nibru Maalesef Oracc'ın kısa makalesinde bu metinden söz edilmemiş. Bu metinde geçen Nibru şehri tarihçilere göre Nippur şehridir. Enki bilindiği üzere Eridu şehrinin koruyucu tanrısı kabul edilir. Enlil ise tanrıların kralı olarak kabul edilmesinin yanında Nippur şehrinin koruyucu tanrısı olarak kabul edilmiştir. Efsaneye göre Enki kendisine gümüş ve değerli maden kullanarak bir tapınak inşa edip lapis lazuli ile süslemiş ve altın ile kaplamıştır. Efsanede bu tapınağa çokça övgü yapıldıktan sonra Enki'nin bir gemi hazırlayıp içine şölen için gereken malzemeleri koyup Nippur şehrine giderek orada tapınağının yapılışı şerefine verdiği ziyafeti şölen anlatılmaktadır. işte linki 5. Inana and Enki Enki and Inana ETCSL tells of a fight for power between Enki and Inana, the goddess of sex and war. Inana gets Enki drunk in order to steal the powers of civilization from him. Enki ve Inana metni, Enki ile seks ve savaş tanrıçası Inana arasındaki güç mücadelesini anlatıyor. Inana, medeniyetin gücünü ondan çalmak için Enki'yi sarhoş eder. Metnin linki Bu metinler Enki merkezli olan metinlerdir fakat diğer bir çok metinde de Enki'nin ismi geçer. Elektronik Sümer Külliyatındaki Enki'nin isminin geçtiği tüm metinleri bulmak ve okumak isteyebilirsiniz. Ya da Sümer metinlerinde herhangi birşeyi araştırmak isteyebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki videoyu izleyerek ETCSL hakkındaki bilginizi artırmanızı ve gelişmiş aramayı öğrenmenizi tavsiye ediyorum
aslında başlık şu harf şeysine takılmasa şöyle olacaktı sümer tabletlerinin hak ettiği sansasyonu yaratmaması.. cidden merak ediyorum.. ortada 5 6bin yıl önce gök araçlarıyla seyahatten, ozon tabakasını altınla yamayıp küresel ısınmadan korunmaktan, gezegenler ve konumlarından, primatlarla gen birleştirip primattan zeki, kendilerinden güçlü canlılarinsan oluşturulmasından bahseden yazıtlar var.. normalde sabah akşam dünyanın bunu konusup düşünmesi gerekmiyor mu? hayır nedir bu herkesteki, tarihte bir adamın dağa taşa yazdığı şiirler bulunmuşçasına yaklaşım.. yahu bizim bir kaç yüz yıldır söylediğimiz akıl ettiğimiz şeyleri, hatta fazlasını, şu an başaramadıklarımızı binlerce yıl önceden yazmışlar.. bu nasıl olabilir..?şimdi bu yazıtların gerçekliğinde ve doğru çevrildiğinde hemfikirsekki dünya uluslaro hemfikir geriye şu seçenekler kalıyor.. başka gezegendennibiru birileri vardı ve bunlar oldu yaşandı ama umrumuzda değil.. işte bunu anlamıyorum nasıl umursamıyoruz, nasıl bunu düşünüp durmuyoruz bunlar o dönem ki bir hayalperestin uydurdukları...lan yıl 2020 olmuş, götümüzdeki donu ithal ediyoruz, 6 bin yıl önce gök aracıyla gezegenler arası seyahat, ozon tabakası, küresel ısınma diyor adam, bu nasıl hayal... caddede 5 kişi çevirip ozon desen, küresel ısınma desen hönk der, error hayalperestlik mi olur? mümkün değil konu bilerek ve isteyerek bastırılıp gizleniyor..gündem dışı tutuluyor..çünkü üzerine düşünülüp kanıtlar bulunursa ne insanlık tarihi kalır, ne din tarihi.. ne diyosunuz hele beri gelsin, insan gibi tartışmaya, aydınlanmaya açık zihinler..not geç olmuş sen yat filan diyene çok özel kopyala yapıştır küfürler buldum, uzak durun oğlum başlıktan, gidin çaylaklardan mesaj bekleyen yazarlar başlığına, de hayde...edit 1 oğlum sizde hiç mi insanlık yok lan, bak geldiler yine.... senin tarzınla yazıyorum kusuruma bakma.. ya diyelim ben tabletleri yanlış anlamışım, şunu diyemiyo musun, dostum yanlış okumuşsun, ya da anlamışsın, aslı öyle değil, şöyle..ya da uğraşamam git şurdan bak.. ya da onla da uğraşamam bi daha araştır.. güzelim başlığa sıçmak nedir ya..edit 2 malak çıkmış cahilsin diyo, kim önemsemiyo önemseniyo diyo, hani nerde hangi kanalda diyorum trt 2 de görmüştüm diyo.. aç oku heryerde yazıyo diyo... yahu ben anlatamadım arkadaşlar, bakın bu embesil garabete de özelden yazdım, buraya da yazayım.. bu konu haberdar olmak için açıp okunup araştırılıp çalışılması bi konu değil..şurda 4 büyüklerin kadrosunu sorsan sözlüğün yarısı yedekleriyle birlikte sayar.. kitapta mı okuyolar..hayır, gündem bu, öğretiliyor, dayatılıyor.. ama şu kadar önemli, varoluşun temeline hatta insanı tanrıya ulaştırabilecek bi konuyu, embesil herif aç oku diyor, 4 yılda bi trt2de bi yayın çıkar belki aç izle diyo.. zaten benim eleştirdiğim de bu.. ya tamam okuyim de, bişeyi okumak için haberdar olmak lazım ama toplumlar haberdar değil, bilenler sallamıyo mu gizliyo mu nedir? edit3.. bi arkadaş yazmış, "sen hala burayı insan gibi tartışılacak bi yer mi sanıyosun..?" valla öyle sanıyodum da.. yanılmışım.. haklısın dostum..edit4 çok olumlu güzel mesajlar geldi, zaman oldukça hepsine döneceğim, link isteyenler için de vakit olunca link editleyeceğim.. işletim sistemleri çok eski önemsiyorlar senin haberin bir sorucuk. tanım zecharia sitchin'in hayal dünyası ile harmanladığı arkeolojik eserlerin önemsenmesi dileği. nerenle okudun sen o tabletleri? lan adam inandığı dinin kitabını bir kere okumamış sen sümer tableti diyorsun. cevabı kültürel manada avrupa'nın antik yunan'ı sıfır noktası kabul etmesinde gizli. yani öyle ya da böyle ucu dine danıyor bir şekilde. mesela ülkemizde bırak sümer'i, mevcut kutsal kitaplari tertemiz şekilde türkçe okutan ve anlatan bir eğitim sistemi olsaydı inanan sayısın azlığına gerçekten inananmazdın. bir içinde saklı olan bir soru. bakın şu cümle tarihe not düşülsün“şimdi bu yazıtların gerçekliğinde ve doğru çevrildiğinde hemfikirsekki dünya uluslaro hemfikir geriye şu seçenekler kalıyor..”kürtler, afganlılar, çinliler, amerikalılar, türkler, mozambikliler ve geri kalan hepsi bu yazıtların gerçekliğinde ve bir gerizekalının doğru çevirdiğine hem fikirmiş. bunu sakın ulan salak olunur da bu kadar olunmaz. salaklıkta bir sınır tanınılır. sümer tabletlerini ciddiyer almayan hiç kimse yok, ama içeriği iddia edilen şeylerin hepsi spekülasyon, hepsi salaklık, hepsi gizem avcılşığı hepsi masal. yok primatlarla gen birleştirmek, yok küresel ısınma filan, bunlar çocuksu yakıştırmalardan öte birşey değil. at ağızlı nostradamus'un yazdığı her bişeye olay gerçekleştikten sonra "" aa bunu kast etmiş" diye saçmalamak gibi, aha bu mal da bunları kesin bilgiler olarak yumurtluyor küçücük beynyle. lan dingil, başka gezegenmiş, bir de konuyu çok uzmanından araştırmışmış gibi, yarısı komplo teorisiyle dolu uydurmatif bilgilerle anunnaki diye, niburu diye başladınız rasyonel düşünmekten, bilimi anlamaktan aciz zavallılarsınız. sizin cinci hocalara veren gerizekalılardan hiçbir farkınız yok. komple ziyansınız. "şeyler" değerini sahiplerinden ingiltere prensi bir çocuksanız düşüp dizinizin kanaması çok önemli bir olaydır. diziniz bütün dünyayı ilgilendirir. acayip önemli bir şeydir o taylandlı bir çocuksanız, yaşlı adamlarca genelevlerde günde 6 defa tecavüze uğramanız kimsenin umurunda olmaz. eğer 6. yy'da yaşayan bir ingilizseniz, dilinizin üç kuruş değeri yoktur. kimse bilmez, bilen barbar olarak adlandırılıreğer yaşayan bir ingilizseniz, aynı diliniz dünyanın en önemli dilidir, herkes bilir, bilmeyen barbar olarak ingilizcede tabletleri, bugün sözü geçenlerin arşivlerinde olsaydı, dünyanın en önemli tabletleri kabul edilirlerdi. ama bizde. sümer tabletlerini bizden saklıyor imansızlar, olsa okumam mı anasını bile bellerim. bkz sümeroloji çünkü insanlığın yıllarca uğraşıp oluşturduğu gerçekliğe bin parçalı bir puzzle yapmışsın. parçalardan birisi uymuyor. puzzle'ı mı çöpe atarsın parçayı mı? bulduğun parçaya yeni puzzle yapacak halin mi var?insan zihni böyle çalışır. işine gelmeyen şeyi reddeder. reddedemiyorsa yoksayar. görmezden gelir. kaçarak uzaklaşır. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
SÜMER TABLETLERİ- TANRI ENKİ’NİN SÖZLERİ- TABLET 14 NÜKLEER SAVAŞ MEZOPOTAMYA’YI MAHVEDER Kötülük rüzgarı, Marduk’un en üstün olduğunu ilan ettiği Babili’yi esirgedi. Babili’nin güneyinde kalan tüm ülkeleri yiyip tüketti kötülük rüzgarı. İkinci bölgenin merkezine de dokundu. Büyük afetin sonrasında Enlil ve Enki felaketin boyutlarını görmek için buluştular. Enki, Babili’nin esirgenmesini ilahi bir işaret olarak gördüğünü anlattı Enlil’e. Marduk’un üstünlüğü mukadder kılınmış. ENLİL RÜYASINI ENKİ’YE ANLATIR Babili’nin esirgenmesiyle doğrulandı bu! Böyle diyordu Enki, Enlil’e. Her şeyin yaratıcısının muradıymış bu, dedi Enlil, Enki’ye. Sonra rüya görümü ve Galzu’nun kehanetini açıkladı Enki’ye. Madem biliyordun bunu, niçin dehşet silahlarının kullanmasını önlemedin, diye sordu Enki ona. Kardeşim, dedi Enlil üzgün bir sesle Enki’ye. Yeterince sebep vardı. Sen Dünya’ya geldikten sonra her ne zaman görevimiz bir engelle duraklasa, engelin çevresinden dolaşmanın bir yolunu bulduk. Bunlar içinde en büyük çözüm Dünyalıları biçimlendirmekti. Ayrıca sayısızca istenmeyen çarpıtma ve değiştirmenin de kaynağı. Sen göksel devreleri etraflıca anlayıp takım yıldızları atadığında, onların kaderin elinde olacağını kim önceden görebilirdi? Seçilmiş kısmetlerimiz ve eğip bükülemeyen kaderimiz arasındaki farkı kim anlayabilirdi? Kim sahte alametleri açıklar, gerçek kehanetleri kim ilan edebilirdi? Bu yüzden kendime sakladım Galzunun sözlerini. Her şeyin yaratıcısının elçisi miydi gerçekten de, yoksa gördüğüm bir sanrı mıydı? Bırak ne olacaksa olsun, dedim kendi kendime. Kardeşinin sözlerini dinlerken Enki, başını aşağı yukarı sallıyordu. ENLİL MARDUK’UN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ TANIYOR Birinci bölge viranelik, ikinci bölge kargaşa içinde, üçüncü bölge yaralı, göksel arabalar yeri yok artık; olan bu işte! Dedi Enki, Enlil’e. Tüm bunlar her şeyin yaratıcısının muradı idiyse eğer, Dünya görevimiz’den arda kalan bu işte! Marduk’un hırsıyla ekildi tohum, boy atan ürünü biçmek ona kalmış! Böyle dedi Enlil, kardeşi Enki’ye ve sonra kabul etti Marduk’un galip geldiğini. ENLİL AMERİKA KITASINA GİDİYOR Benden dolayı Ninurta’ya verilen elli rütbe sayısı Marduk’a verilsin. Bölgelerdeki viranelik üstündeki hakimiyetini ilan etsin Marduk. Bana ve Ninurta’ya gelince, artık onun yolunda durmayacağız. Okyanusların ötesindeki diyara gidip, ne için gelmişsek buraya, Nibiru için altın çıkartma görevini tamamlayacağız! Böyle dedi Enlil, Enki’ye; sözlerinde keder vardı. Dehşet silahları kullanılmamış olsa mesele farklı olurmuydu, diye meydan okudu Enki, kardeşine. Galzu’nun Nibiru’ya dönmeyin demesine kulak asmasa mıydık, diye tersledi Enlil. Anunnakiler isyan ettiğinde Dünya görevi dursa mıydı? Sen yaptığını yaptın, ben yaptığımı yaptım. Geçmiş yaşanmamış hale getirilemez! Bunda da bir ders yok mu, diye sordu Enki her ikisi adına. Dünya’da olup bitenler, Nibiru’da olup bitmişleri yansıtmıyor mu? Geçmişin hikayesinde yazmıyor mu geleceğin ana hatları. ENLİL VE ENKİ VEDALAŞIR Kendi suretimizde yarattığımız insanlık başarılarımızı ve başarısızlıklarımızı tekrarlamayacak mı? Enlil sessizdi. Tam kalkıp gidecekken Enki ona elini uzattı. Kardeş olarak, yabancı bir gezegende karşılarına çıkanlarla yüzleşen yoldaşlar olarak el sıkışalım! Böyle dedi Enki, kardeşine. Ve kardeşinin elini sıkan Enlil, sonra kucakladı onu. Tekrar karşılaşır mıyız, Dünya’da veya Nibiru’da, diye sordu Enki. Nibiru’ya dönersek öleceğimizi söylerken haklı mıydı Galzu, diye yanıtladı Enlil. Sonra oradan ayrıldı. Enki tek başına kaldı; yalnızca yüreğindeki düşünceler eşlik etti ona. Her şey nasıl başlamış ve şimdi nasıl sona ermişti, oturup düşündü. Hepsi mukadder midir bunların yoksa kısmet sayesinde öyle ya da böyle biçimlendirilebilir mi? Gök ve yer devreler içinde devrelerde düzenlenmişse eğer, olmuş olanlar bir daha olacak mıdır? Geçmiş gelecek midir? Dünyalılar da Anunnakileri mi taklit edecekler? Dünya’da Nibiru’nun yaşadıklarını mı yaşayacak? Buraya ilk gelen olarak, son ayrılacak olan da kendisi miydi? Düşüncelerin kuşatması altında, Enki bir karar verdi Nibiru’dan başlayarak, bugün Dünya’da yaşanan tüm olaylar ve kararları kayda geçirmeliydi ki gelecek nesiller için bir kılavuz olsun. Kaderin tayin ettiği bir zamanda gelecek nesiller bu kaydı okusun, geçmişi hatırlasın ve gelecek için kehanet olarak anlasın. Geçmişin geleceği olsun yargıç! Nibiru’lu Anu’nun ilk oğlu Enki’nin sözleri budur. On dördüncü tablet Efendi Enki’nin sözleri, Eridu’nun evlatlarından biri olan Udbar’ın oğlu baş yazıcı Endubsar tarafından büyük efendi Enki’nin ağzından çıktığı gibi, ne bir eksik, ne bir fazla yazıldı. Efendi Enki tarafından uzun ömürle savaşı bunun tekerrürüdür. Not Tabletler EvrenNur adlı siteden alınmıştır. DOCX olarak indir
SÜMER TABLETLERİ- TANRI ENKİ’NİN SÖZLERİ- TABLET 9 TANRI OĞULLARI İNSAN KIZLARIYLA EVLENMEYE BAŞLADILAR Lu-Mah’ın günlerinde Marduk ve İgigiler evlenmeye başladılar Dünyalılarla. O günlerde Dünya’da giderek artmaktaydı zorluklar. O günlerde Lahmu’da kuraklık vardı ve tozla kaplanmıştı gezegen. Kısmetleri belirleyen Anunnakiler; Enlil ve Enki ve Ninmah birbirlerine danıştılar. Dünya’da ve Lahmu’da hangi koşulların değiştiğini merak ediyorlardı. TUFAN GELİYOR Güneş’te fışkıran parlamalar gözlemlediler; Dünya’nın ve Lahmu’nun ağ güçlerinde bozulmalar vardı. Abzu’nun Ak diyara Antarktika bakan en uç kısmına gözlemlemek için aygıtlar kurdular. Enki’nin oğlu olan Nergalin ve onun eşi olan Ereşkigal’in sorumluluğuna verildi bu aygıtlar. Ninurta’yı denizlerin ötesindeki diyara atadılar ki bir gök-yer bağı kursun dağlık topraklarda. Burada ilginç bir ifade var. bir gök-yer bağı kursun dağlık topraklarda’ Hatırlarsanız Endonezya’da ki depremde amatör kameralara ilginç gök cisimleri kaydedilmişti. O gök cisimlerinin tam deprem merkezinin üstünde sabit bir halde bir zaman öylece durduğunu görmüştük, bu ifade bana tamda bunu hatırlattı! Bilim adamlarının ortak görüşüne göre o depremde açığa çıkan güç savaşında kullanılan tüm bombalardan daha büyük bir etkiye sahipti. Okyanus tabanında çıkan deprem büyük bir tusunamiye sebep oldu ve binlerce kişi suda boğuldu. Bilim adamlarının görüşüne göre O depremde açığa çıkan güç, aslında tüm dünyayı gezebilecek dalgalar ile küresel bir felakete sebep olması gerekiyordu fakat kısa bir zaman sonra felaket sanki sihirli bir el tarafından baskılanmıştı!!. İşte yukarıdaki anlatılan Dünyanın ve Lahmunun güçlerinde bir değişiklik ile Anunnakilerin harekete geçmesi ve bir gök-yer bağı kursun dağlık topraklarda’ ifadesi bana çok tanıdık geldi Bu linkten bazı bilgiler edinebilirsiniz. Lahmu’da huzursuzlanmaktaydı İgigiler; onları yatıştırma görevi Marduk’a verildi. Güçlüklere sebep olan şey bulunana dek Lahmu’daki ara istasyon korunmalı! Böyle diyordu önderler Marduk’a. Kısmetleri emreden üçlü birbirlerine danıştılar. Birbirlerine baktılar. Her biri, diğerleri hakkında, ” ne kadar yaşlandılar” diye düşünmekteydi. Adapa’nın ölümünün ardından yas tutan Enki aldı ilk sözü. LİDERLER NE KADAR HIZLI YAŞLANDIKLARINI KONUŞUYORLAR Buraya gelişimden beri yüzü aşkın şar geçti, dedi erkek ve kız kardeşine. O zamanlar atılgan bir önderdim; şimdiyse sakallı, yorgun ve yaşlıyım! Hevesli bir kahramandım bir zamanlar, komuta etmeye ve maceraya hazır, dedi ardından Enlil. Şimdiyse çocuk sahibi olmuş çocuklarım var; hepsi de Dünya’da doğdular. Dünya’da yaşlandık ama Dünya’da doğanlar bizden de çabuk yaşlanmaktalar. Böyle dedi Enlil pişmanlıkla erkek ve kız kardeşine. Bana gelince, bana yaşlı koyun Özellikle Mısır’da Ninmah koyun yada inek tasviri ile anlatılmıştır diyorlar! Böyle dedi Ninmah. Diğerleri gelip giderken ve Dünya’da sırayla görev yapmaktayken, biz önderler kaldık da kaldık! Belki de ayrılmanın zamanıdır artık! Böyle dedi Enlil. Bunu çok sık düşündüm, diyordu Enki onlara. Üçümüzden biri ne zaman Nibiru’ya yeniden gitmek isteyecek olsa, oraya gelmemizi engelleyen bir söz işittik Nibiru’dan! Bunu ben de çok düşündüm, diyordu Enlil Bu Nibiru’da olan bir şey mi yoksa Dünya’da olan bir şey mi? Belki de farklılaşan hayat devreleriyle ilgilidir, diyordu Ninmah. İzlemeye ve olanları görmeye karar verdi üç önder. O sırada meseleyi Kısmet ele aldı, yoksa bu kader miydi? çünkü bir süre geçtikten sonra Marduk babası Enki’ye geldi. Babası Enki ile çok ciddi bir meseleyi konuşmak isterdi. MARDUK YİNE BABASINA SİTEM EDİYOR Enlil’in üç oğlu Dünya’da eş seçtiler kendilerine Ninurta Anu’nun küçük bir kızı olan Bauyu eş aldı; Nannar, Ningali seçti ve İşkur ise Şalayı aldı. Oğlun Nergal gidip Enlil’in torunlarından biri olan Ereşkigali eş aldı kendisine. Onu öldürmekle tehdit edip rızasını zorla aldı ondan. İlk oğlun olan benim evlenmemi beklemedi Nergal. Diğer dördü bana hürmeten evlenmeyip beklediler. Küçüğün büyükten sonra evlenmesi büyük evlenmeden küçüğün evlenmemesi bizdeki töreler, törelerimiz nerden geldiği belli oluyor MARDUK BİR DÜNYALI İLE EVLENMEK İSTİYOR Bir gelin seçmek istiyorum, bir eş almaktır dileğim! Böyle diyordu Marduk, babası Enki’ye. Sözlerin beni memnun etti, dedi Enki, Marduk’a. Annen de çok sevinecek buna! Sözlerini hemen Ninki’ye yetiştirmesin diye elini kaldırıp işaret etti babasına Marduk. İyileştirip imdada yetişen gençlerden biri mi seçtiğin kız, diye sormaya başladı Enki. Adapa’nın soyundan o, Nibiru’dan değil, Dünya’dan, dedi Marduk yavaş bir fısıltıyla. Şaşırmıştı Enki, söyleyecek söz bulamadı; ardından kontrolünü kaybedip şu sözleri haykırdı Bir Nibiru prensi, ardıllık hakkına sahip bir ilk oğul mu evlenecek bir Dünyalıyla? Dünyalı değil, senin soyundan biri, dedi Marduk ona. Göğe alınan Enki-Me’nin bir kızıdır o, Sarpanittir adı! Enki derhal eşi Ninki’yi çağırttı; Marduk’un anlattıklarını ona aktardı. Marduk yüreğinin arzusunu anasına, Ninki’ye de tekrarladı ve şöyle dedi Enki-Me benimle yolculuk ederken ve ben ona gökleri ve Dünya’yı öğretirken, bir zamanlar babamın demiş olduğu bir şeye kendi gözlerimle tanık oldum. Bu gezegende bir ilkel varlığı, bize benzeyecek bir varlığı oluşturduk adım adım. Suretimizde ve benzeyişimizdedir uygar Dünyalı, yalnızca uzun ömrü eksik! Enkime’nin kızlarından birine kapıldım, onunla evlenmek isterim! Ninki oğlunun sözleri üstünde düşündü. Peki ya o genç kız, o senin bakışına karşılık verdi mi? Böyle sordu Marduk’a. Elbette verdi, dedi Marduk anasına. Tartışılması gereken mesele o değil, dedi Enki sesini yükselterek. Oğlumuz bunu yapacak olursa, eşiyle asla Nibiru’ya gidemeyecek; Nibiru’daki prenslik haklarından sonsuza dek vazgeçecek! MARDUK DÜNYA’DAKİ VE NİBİRU’DA Kİ HAKLARINDAN VAZGEÇİYOR AMA DÜNYA’DA KRAL OLMAK İSTİYOR Marduk bu sözleri acı bir gülüşle yanıtladı Nibiru’da haklarım yok ki, Dünya’da bile ilk oğulluk hakkım ayaklar altına alındı. Kararım aslında şudur Dünya’da prensken bir kral olmak, bu gezegeni yönetmek! Öyle olsun! Dedi Ninki. Öyle olsun! Dedi Enki de. Gelinin erkek kardeşi Matuşal’ı çağırttılar; Marduk’un dileğinden söz ettiler ona. Mütevazi davrandı ama neşeye boğulmuştu Matuşal Metuşaleh ve dedi Öyle olsun! ENLİL VE NİNMAH EVLİLİĞE KARŞI ÇIKIYOR, ANU’YA DANIŞILIYOR Karar Enlil’e açıklandığında, büyük bir öfkeye tutuldu. Babasının Dünyalılarla çiftleşmesi başka şey, oğlunun bir Dünyalıya eş olması, ona efendilik bahşetmesi başka bir şey! Mesele Ninmah’a anlatıldığında, büyük hayal kırıklığına uğradı o. Marduk bizim genç kızlarımızdan hangisini istese eş alabilirdi, hatta benim Enki’den doğan kızlarımdan birini bile seçebilirdi. ANU MARDUK’A EVLENME İZNİ VERİYOR Kraliyet töresine göre üvey kız kardeşini eş almalıydı! Böyle dedi Ninmah. Enlil büyük bir öfkeyle ışınladı meselenin sözlerini Nibiru’daki Anu’ya Bu davranış artık çok ileri gitti, buna izin verilemez, dedi Enlil kral Anu’ya. Nibiru’da Anu danışmanlarını çağırttı, bu meseleyi derhal tartışmaya açtı. Kural kitaplarında böyle bir meseleye ilişkin kural bulamadılar. Anu alimleri de çağırttı; meselenin sonuçlarını tartışmaya açtı. Bu genç kızın atası Adapa Nibiru’da kalamadı, diyorlardı Anu’ya. Dolayısıyla sonsuza dek yasaklanmalı Marduk’un onunla birlikte dönüşü Nibiru’ya! İşin aslı şu ki Dünya devrelerine alışmış olduğundan, Marduk’un dönüşü o olmasa bile imkansız olabilir! Böyle diyordu alimler Anu’ya; danışmanlar da buna katıldılar. Şu karar ışınlana Dünya’ya dedi Anu Marduk Nibiru üstünde bir prens olmayacaktır bundan böyle! Bu karar Enki ve Marduk tarafından kabul edildi; Enlil de boyun eğdi Nibiru’dan gelen sözlere ENLİL MARDUK’U EDİN’DE İSTEMİYOR Düğün kutlaması yapılsın, izin verin de Eridu’da olsun, dedi Ninki onlara. Marduk ve gelini Edin’de kalamazlar, diye ilan etti komutan Enlil. Gel de Marduk’a ve gelinine bir düğün armağanı yapalım.. ENKİ MARDUK’A MISIR’I VERMEYİ TEKLİF EDİYOR Edin’den uzakta, başka bir diyarda kendilerine has bir bölgeleri olsun! Böyle diyordu Enki, Enlil’e. Marduk’un uzaklara yollanmasına Enlil de içinden rıza göstermekteydi Hangi topraktan, hangi diyardan söz edersin, dedi Enlil kardeşi Enki’ye. Abzu’nun üstündeki bölge, yukarı denizin eriştiği diyar. Mısır Sularla Edin’den ayrılmış, gemilerle erişilebilir olan yer! Böyle dedi Enki, Enlil’e. Öyle olsun! dedi Enlil. DÜĞÜN HAZIRLIKLARI BAŞLIYOR Ninki Eridu’da düğün şöleni hazırladı Marduk ve Sarpanit için. Bakır bir davula vurup töreni duyurdu onun halkı, kız kardeşleri gelini, eşini yedi tefle sundular. Eridu’da toplandı büyük bir uygar Dünyalılar kalabalığı; tören onlar için bir taç giyme töreni gibiydi. Önderimizin düğününü kutlamak için, Nibiru’nun ve Dünya’nın birliğine tanık olmak için geldik! Çok büyük gruplar halinde gelişlerini böyle açıkladı İgigiler. İGİGİLER KIZ KAÇIRMAK İÇİN DÜNYA’YA GELİYOR Şimdi bu, İgigilerin Dünyalıların kızlarını nasıl kaçırdıklarının ve bunu izleyen dertlerin ve Ziusudranın nasıl tuhaf doğduğunun hikayesidir. Lahmu’dan büyük gruplar halinde geldi İgigiler Dünya’ya. Yalnızca üçte biri kaldı Lahmu’da; Dünya’ya indi iki yüzü. Önderleri Marduk’la beraber olmak, onun düğün kutlamasına katılmak için geldik, diye açıkladılar. Ne Enlil ne Enki bilmiyordu ki bir sırları var Kaçırmak ve çiftleşmekti planları. Dünya’daki önderlerden habersiz, Lahmu’da büyük bir grup İgigi bir araya gelip Marduk’a verilen izinden biz de mahrum edilmemeliyiz, demişlerdi birbirlerine. Istırap ve yalnızlık çektiğimiz yeter, hiç çocuğumuzun olmayışı son bulsun! Buydu nidaları. Lahmu ile Dünya arasında gidip gelmeleri sırasında Dünyalıların kızlarını, kendi aralarında Adapit dişileri dedikleri kızları görmüş ve arzulamışlardı. Her biri diğerine şöyle dedi Gelin Adapit dişileri arasından kendimize eşler seçelim ve çocuklarımız olsun! Aralarından Şamgaz adlı biri önderleri oldu. Hiç biriniz kabul etmeseniz de bu işi tek başıma yapacağım, dedi diğerlerine. Bu günah için bir ceza biçilecekse, bunu hepiniz için tek başıma üstleneceğim. Birer birer katıldılar bu plana; bir yemin ettiler bu işi birlikte yapacaklarına. Marduk’un düğün günü iki yüzü birden iniş yerine indiler. Sedir dağlarındaki büyük platform üstüne kondular. Oradan Eridu’ya yolculuk ettiler, çalışan Dünyalıların arasından geçtiler. Dünyalılar kalabalığı ile vardılar Eridu’ya. Marduk ve Sarpanit’in düğün töreni bittiği anda Şamgaz önceden kararlaştırılan bir işaret verdi diğerlerine. Her bir İgigi bir Dünyalı genç kızı kaptı, zorla kaçırdılar onları. KIZLARI KAÇIRAN İGİGİLER EVLİLİKLERİNE İZİN VERİLMESİNİ İSTİYOR İgigiler dişilerle birlikte Sedir dağlarındaki iniş yerine gittiler. Orada kendilerine korunaklı bir yer yapıp önderlere meydan okudular Yoksunluk yeter, çocuksuzluk yeter artık! Adapit kızlarıyla evlenmektir dileğimiz. Buna ya razı olursunuz ya da tüm Dünya’yı ateşle yakar kül ederiz! Telaşa kapılan önderler, İgigilerin komutanı olan Marduk’tan duruma el koymasını istediler. Meseleye ben çözüm arayacaksam eğer, yüreğim İgigilerden yanadır! Böyle dedi Marduk diğerlerine. Benim yaptığım şeyden mahrum edilemezler! Enki ve Ninmah başlarını sallayıp, gönülsüzce razı olduklarını bildirdiler. Ancak öfkesi yatıştırılamayan Enlil’di. Bir kötü işin peşinden bir diğeri geliyor; İgigiler görüp Enki’den ve Marduk’tan zinayı benimsediler. Gururumuzu ve kutsal görevimizi rüzgara teslim ettiler. Kendi ellerimizle doldurduk bu gezegeni Dünyalılar kalabalığıyla! Enlil büyük bir tiksintiyle konuştu. İgigiler ve dişileri çekip gitsinler Dünya’dan! Lahmu’da koşullar çok kötüleşti, hayatta kalmak imkansız! Böyle diyordu Marduk, Enlil ve Enki’ye. Edin’de kalamazlar, diye öfkeyle bağırdı Enlil. Büyük bir iğrenme ifadesiyle ayrıldı toplantıdan. MARDUK İGİGİLERİ MISIR’A ÇAĞIRIYOR Enlil yüreğinden Marduk’a ve onun Dünyalılarına karşı planlar geçiriyordu. Sedir dağlarındaki iniş platformunun üstünde İgigiler ve dişileri korunaklı bir yerdeydiler. Çocukları oldu, roket gemilerin çocukları denildi onlara. Marduk ve eşi Sarpanit’in de çocukları oldu. İlk oğlana Asar ve Satu adı verildi. Abzu’nun yukarısında kalan, kendisine ve Sarpanit’e bahşedilen bölgeye davet etti Marduk İgigileri. Oğulları için inşa ettiği iki şehirde yaşasınlar, diye Marduk çağırttı İgigileri. İgigilerden bazısı çocuklarıyla birlikte koyu renkli diyardaki bu bölgeye geldiler. Sedir dağındaki iniş platformunda kaldı Şamgaz ve diğerleri. Çocuklarından bazıları doğuya, uzaktaki yüksek dağlar diyarına gittiler. Marduk’un gücünü Dünyalılarla nasıl artırdığını dikkatle gözlemliyordu Ninurta. MARDUK’UN GÜCÜNÜ ARTIRMASINDAN KORKAN ENLİL KA-İN’İN SOYUNU GÜÇ OLARAK KULLANIYOR Enki ve Marduk neler tasarlıyorlar, diye sordu Ninurta babası Enlil’e. Dünya Dünyalılara miras bırakılacak, dedi Enlil, Ninurta’ya. Git Ka-in’in çocuklarını bul ve onlarla kendi bölgeni hazırlamaya başla! Dünya’nın diğer yanına gitti Ninurta; Ka-in’in çocuklarını buldu. Onlara nasıl araç gereç yapacaklarını, nasıl müzik çalacaklarını öğretti. Madenciliğe nasıl girişeceklerini, nasıl eritip arıtacaklarını gösterdi onlara. Büyük denizi aşmak için balsa ağaçlarından nasıl sal yapacaklarını anlattı onlara. Yeni bir diyarda bir hakimiyet alanı kurdular; ikiz kuleli bir şehir inşa ettiler orada Denizlerin ötesinde bir hakimiyet alanıydı bu; yeni gök-yer bağının kurulduğu dağlık diyar değildi. Edin’de Lu-Mah Lemek ustabaşıydı; görevi kotaları dayatmaktı. Dünyalıların tayınlarını azaltmaktı işi. ENKİ LU-MAH’IN LEMEK EŞİNİ BATANAŞ’I DA DÖLLÜYOR Eşi Batanaştı; Lu-Mah’ın amcasının kızıydı. Olağanüstü güzellikteydi kız, güzelliği Enki’yi büyüledi. Oğlu Marduk’a haber yolladı Enki Lu-Mah’ı kendi bölgene çağırt. Dünyalılara göre nasıl şehir kurulacağını öğret ona! Ve Lu-Mah Marduk’un hakimiyet alanına çağırıldığında, Eşi Batanaş’ı sığınak şehir Şurubak’taki Ninmah’ın evine getirdi ki kızgın Dünyalı kalabalıklarından uzakta güvende olup korunsun. Enki derhal Şurubak’taki kız kardeşi Ninmah’a bir ziyarette bulundu. Batanaş bir meskenin damında yıkanırken Enki ona sarılıp öptü, tohumunu onun rahmine döktü. Batanaş gebe kaldı. Karnı gerçekten büyüdü. LU-MAH YENİDOĞANIN DÜNYALILARA BENZEMEDİĞİNİ GÖRÜR Şurubak’tan haber yolladı Lu-Mah’a; Edin’e dön, bir oğlun oldu. Edin’e, Şurubak’a döndü Lu-Mah; Batanaş oğlunu gösterdi ona. Teni kar gibi beyazdı, saçı yün renginde. BATANAŞ OĞLANIN LU-MAH’TAN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR Matuşal gelip Batanaş’a, yeni doğan oğlanı gördü, benzeyişine pek şaşırdı. Oğlanın babası İgigilerden biri mi? diyerek gerçeği istedi Batanaş’tan Matuşal. Eşin Lu-Mah’a derhal açıkla gerçeği, bu onun oğlu mu değil mi? İgigilerden hiçbiri oğlanın babası değil; hayatım üstüne yemin ederim! Böyle yanıtladı Batanaş. Matuşal dönüp oğlu Lu-Mah’a gitti, sakinleştirmek için omzuna attı kolunu. Bu oğlan bir muamma ama bu tuhaflığıyla sana bir işareti gösteriyor. Eşsiz bir çocuk, kader tarafından eşsiz bir görev için seçilmiş. Hangi görev, dersen bilmem; zamanı geldiğinde bilinecektir. Böyle diyordu Matuşal, Lu-Mah’a; Dünya’da olanları ima ediyordu. O günlerde Dünya’da çekilen ıstırap giderek artmaktaydı. Günler serinleyip soğudu; gökler yağmuru tutup salmadılar. Yaratılış 5; 28- Lemek 182 yaşındayken bir oğlu oldu. 29- “Rab’bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak ” diyerek çocuğa Nuh adını verdi. YENİDOĞANIN ADI ZİUSUDRA NUH KONULUYOR Tarlaların ürünleri zayıfladı, ağıllarda dişi kuzular azaldı. Sana doğan oğul, izin ver de yaklaşanın erteleneceğine dair bir işaret olsun. Matuşal böyle dedi oğlu Lu-Mah’a. Adın Tehir koyasın. Matuşal’a ve Lu Mah’a hiç açmadı Batanaş oğlunun sırrını. Ziusudra adını verdi ona. Ünlü Nuh peygamber Uzun parlak yaşam günlerinden olan anlamına; Şurubakta yetişti. TUFANA DOĞRU GİDERKEN ZİUSUDRA NUH EVLENİR VE ÜÇ OĞLU OLUR Ninmah çocuğa korumasını ve sevgisini bahşetti. Ona çokça anlayış verdi, bilgiyle donattı onu. Enki de çocuğu çok sevdi, Adapa’nın yazılarını okumayı öğretti ona. Genç bir adam olana dek oğlan rahiplik törenlerini nasıl takip edip uygulayacağını öğrendi. Yüz onuncu şarda doğdu Ziusudra yıl. Şurubak’ta yetişip büyüdü ve Emzara ile evlendi; kadın ona üç oğlan doğurdu. Sam, Ham, Yafes. Tevratta geçen Nuh yani Ziusudra’nın baba ve dede adları yani Matuşal ve Lu-mah Lemek birebir aynıdır. Onun günlerinde Dünya’daki ıstıraplar iyice arttı; kuraklıklar ve salgın hastalıklar Dünya’yı kötü etkiledi. Yaratılış 5; 32- Nuh 500 yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham, Yafet adlı oğulları doğdu. DÜNYALILARIN HER YERDE SEKS YAPMASI VE BAĞRIŞMALARI ENLİL’İ RAHATSIZ EDİYOR Şimdi bu, Tufandan önce ve Dünya’nın başına gelen musibetlerin ve gizemli Galzunun yaşam ve ölüm kararlarına nasıl gizlice yol gösterdiğinin hikayesidir. İgigilerin ve Dünyalı kızların birleşmeleri Enlil’i çok ama çok rahatsız etmekteydi. Marduk’un bir Dünyalı kızla evlenmesine çok üzülmüştü Enlil. Onun gözünde artık Anunnakilerin Dünya görevi sapkınlaşmıştı. Uluyan, bağıran Dünyalı kalabalıklar onun için bir lanetlenme haline geldi. ENLİL DÜNYALILARA YARDIMA İZİN VERMİYOR Dünyalıların bildirdikleri şeyler üstüne üstüne gelip yüreğini sıkıyordu. Çiftleşmeleri uykumdan ediyor beni! Böyle diyordu Enlil diğer önderlere. Ziusudra’nın günlerinde kuraklıklar ve salgın hastalıklar Dünya’yı kötü etkiler oldu. Ağrılar, baş dönmesi, titremeler, ateşlenmeler Dünyalıları etkisi altına aldı. İzin ver de Dünyalılara şifayı öğretelim, kendilerini nasıl sağaltacaklarını öğrensinler! Böyle diyordu Ninmah. Topraklarda, pınarlarından sular yükselmedi, toprak rahmini kapattı, yeşillikler fışkırmadı. İzin ver de Dünyalılara gölet ve kanal inşa etmeyi öğretelim, denizlerinden balık ve besin sağlamayı öğretelim. Böyle diyordu Enki diğer önderlere. Men ederim böyle bir işi, dedi Enlil, Enki’ye. ZİUSUDRA ENKİ’DEN YARDIM İSTİYOR Bırak Dünyalılar açlıktan, salgın hastalıklardan kırılıp yok olsunlar. Men ederim böyle bir işi, diyerek tersledi onun yalvarışlarını. Bir şar boyunca tarlalardaki otları yedi Dünyalılar. İki şar, üç şar boyunca Enlil’in öcünden çektiler. Dünyalıların yayılıp yaşadıkları Şurubak’ta, Ziusudra’nın kentinde ıstırap dayanılmaz hale geldi. Dünyalıların sözcüsü olup Eridu’ya doğru yola çıktı Ziusudra. Efendi Enkinin evine çevirdi yolunu, efendisini adıyla çağırdı. Yardım edip kurtarması için yalvardı ona; Enlil’in emirleriyle bağlanmıştı Enki’nin eli kolu. O günlerde Anunnakiler de kendi hayatlarından endişelenmekteydiler. Kendi tayınları da azalmıştı; Dünya’nın değişimleri sebebiyle onlarda kötü etkileniyorlardı. Dünya’da da tıpkı Lahmu’daki gibi mevsimler düzensizleşmişti. Bir şar boyunca, iki şar boyunca incelendi göksel turlar Nibiru’dan. NİBİRU GÜNEŞ SİSTEMİNİN DENGESİNİ ALT ÜST EDİYOR, TUFAN YAKLAŞIYOR Gezegenlerin kaderlerindeki tuhaflıklar izlendi Nibiru’dan. Güneş’in yüzünde kara lekeler beliriyordu, yüzünden alevler fışkırıyordu. Kişar Jüpiter da yaramazlıklar yapmaktaydı, ordusu mevkisini yitirdi, turları baş döndürür oldu. Dövülmüş bilezik Asteroid kuşağı görülmeyen ağ güçlerince bir çekilip bir itilmekteydi. Bilinmez, anlaşılmaz nedenlerden dolayı huzursuzdu Güneş’in ailesi. Göksel varlıkların kaderlerine baskın çıkmıştı nahoş kısmetler! Nibiru’da alimler uyarıda bulundular, insanları meydanlarda topladılar. Her şeyin yaratıcısı, ilksel günlere dönmekteydi gökler. Her şeyin yaratıcısı öfkeli! sesleri yükseliyordu bağıran insanlar arasından. Musibetler giderek artmaktaydı Dünya’da. Korku ve kıtlık kaldırmıştı başlarını. Üç şar boyunca, dört şar boyunca gözlemlendi Ak diyara Antarktika bakan aygıtlar. ANTARKTİKA ERİMEYE BAŞLIYOR Nergal ve Ereşkigal Ak diyarın karlarında garip gürlemeleri kaydettiler. Ak diyarı örten kar, buz kaymaya başladı! Böyleydi Abzu’nun ucundan gelen rapor. Denizleri ötesindeki diyarda sığınağında Ninurta’nın önceden haber veren aygıtları kuruluydu. Dünyanın dibindeki sarsıntılar ve asabiyeti aygıtlarıyla belirledi. Garip bir durum yaklaşmakta! Böyle dedi Enlil, Nibiru’daki Anu’ya uyarı sözleri yolladı. NİBİRU’DAKİ BİLİM ADAMLARI TUFANI HABER VERİYOR Beşinci şar boyunca, altıncı şar boyunca bu olay giderek güçlendi. Nibiru’da alimler uyarıda bulundular, yaklaşan afete dair krala önceden uyarıda bulundular. Nibiru bir sonraki geçişinde Güneş’in yakınlarından, Dünya Nibiru’nun ağ gücüne maruz kalacak. Lahmu kendi turları üstündeyken Güneş’in diğer tarafında bir durak alacak. Nibiru’nun ağ gücüne karşı hiç bir koruma olmayacak göklerde. Kişar ve ordusu huzursuzlanacak, Lahamu Venüs da sarsılıp yalpalayacak. Dünya’nın büyük aşağısında, Ak diyarın kar buzunun sabitliği gevşiyor. Nibiru bir sonraki geçişinde Dünya’nın en yakınından , Ak diyarın kar buzu üstünden kayıp kopacak. Bir su afetine yol açacak Kocaman bir dalga, bir Tufan ile kaplanacak Dünya! Nibiru’da büyük bir dehşet yaşanmaktaydı; Nibiru’nun kendi kısmeti de belirsizdi. DÜNYA’DA VE LAHMU’DA BOŞALTMA İŞLEMİNE BAŞLANIYOR Kral, alimler ve danışmanlar Dünya ve Lahmu hakkında çok endişelendiler. Kral ve danışmanları bir karara vardılar Dünya’nın ve Lahmu’nun boşaltılması hazırlıklarına başlana! Abzu’da altın madenleri kapatıldı, oradaki Anunnakiler Edin’e geldiler. Bad-Tibira’da eritip arıtma işleri durdu; tüm altın Nibiru’ya yollandı. Boşaltmaya hazırlık olsun, diye boş ve hızlı bir göksel araba filosu Dünya’ya geri döndü. SAHNEYE GALZU ÇIKIYOR Bu kısımda karşımıza çıkan Galzu adlı kişi sizinde şahit olacağınız gibi gizemli bir kişilik sergiliyor, Enki Enlil Ninmah üzerindeki etkisi ve Tufan olayındaki hakimiyeti bu kişinin bir melek olduğu izlenimi vermekte, halk arasındaki tabiri HIZIR dır. Nibiru’da izlenmekteydi göksel işaretler; kaydedilmekteydi Dünya’daki titremeler. Tam o sıralarda göksel arabalardan birinden indi ak sakallı bir Anunnaki, GALZU idi adı; Büyük bilici. Görkemli adımlarla Enlil’e doğru ilerleyip ona, Anu’dan gelen mühürlü bir mesaj verdi. Kralın ve meclisin tam yetkili elçisi Galzu’yum ben, dedi Enlil’e. Şaşırmıştı Enlil onun gelişine; öncesinde Anu’dan buna dair bir söz gelmemişti. Enlil mührünü inceledi Anu’nun; sağlam ve sahiciydi. Nibru-ki’de incelendi tabletteki mesaj; şifrelenişi güvenilirdi. Galzu kral ve meclis adına konuşmakta, onun sözleri benim buyruklarımdır! Böyle diyordu Anu’dan gelen mesaj. Enki’nin ve Ninmah’ın da çağırtılmasını talep etti Galzu. Onlar gelince Galzu, neşeyle gülümsedi Ninmah’a. GALZU NİBİRU’YA DÖNENLERİN UYUM SAĞLAYAMAYIP ÖLECEĞİNİ SÖYLÜYOR Aynı okuldanız, aynı yaştayız seninle, dedi ona. Ninmah bunu hatırlayamadı; gelen elçi sanki oğluymuş gibi gençti, kendisi ise kocamış anası gibi. Açıklaması çok basit, dedi Galzu ona Bizim kışlarımızın uyuklamayla geçen yaşam devreleri sebep olmakta buna! Aslında görevimin bir kısmı bu meseleyle ilgili,; boşaltma hazırlığında ise var bir sır. Dumuzi’nin Nibiru’da kalışından başlayarak Nibiru’ya dönen Anunnakiler incelendiler. Dünya’da en uzun süre kalanlar en kötü biçimde etkilenmiş olanlardı Bedenleri artık Nibiru’nun devrelerine uyum göstermiyor. Uykuları huzursuz, gözlerinin feri sönüyor, Nibiru’nun ağ gücü yürüyüşlerini ağırlaştırıyor. Akılları da kötü etkilenmiş; gelen oğullar, arkalarında kalan ana babalarından da yaşlılar! Yoldaşlarım, dönenleri çok çabuk yakalıyor ölüm; bu konuda sizi uyarmaya geldim! GALZU ÜÇ LİDERİN DÜNYA’DAN NİBİRU’YA DÖNERSE ÖLECEĞİNİ SÖYLÜYOR Dünya’da en uzun süreyle kalmış olan üç önder hiç konuşmadı, sessiz kaldılar. İlk konuşan Ninmah idi Bu beklenen bir şeydi, diyordu. Bilge olan Enki de onun sözlerini destekledi Bu zaten gayet açık, dedi. Enlil ise kızgınlığın pençesindeydi Önce Dünyalılar giderek bize benzediler, şimdi ise biz giderek Dünyalılara benzeyip bu gezegende hapis kaldık ha! Tüm bu görev bir kabusa döndü; Enki ve Dünyalıları sayesinde efendiyken köleye döndük! Galzu merhametle dinledi onun bu patlayışını. Üstünde düşünülecek çok şey var gerçekten de, dedi. Nibiru’da çok derinden düşünüldü, içe dönülüp derin sorular ortaya atıldı Nibiru’nun kısmeti her ne idiyse, her şeyin yaratıcısı her neyi istediyse bunun olmasına mı izin verilmeliydi? Yoksa Dünyaya geliş her şeyin yaratıcısının planıydı ve biz de farkında olmayan elçiler miydik?’ İşte bu tastamam gerçeğin kendisini bir itiraf ettirmedir Bu tartışma, yoldaşlarım, sürecek! Böyle diyordu Galzu onlara. Artık Nibiru’dan verilen gizli emri açıklayayım Siz üçünüz Dünya’da kalacaksınız, Nibiru’ya dönerseniz ölürsünüz! Göksel arabalara binip Dünya çevresinde çember çizip felaketin yatışmasını bekleyeceksiniz. Diğer her bir Anunnaki’ye buradan ayrılmak veya felaketin yatışmasını beklemek seçeneği sunulacak. ENLİL DURUMU TÜM ANUNNAKİLERE AÇIKLIYOR Şimdi bu, Anunnakilerin Dünya’yı terk etmeye nasıl karar verdiklerinin ve insanlığın tufan sırasında ortadan kalkmasına izin vermeye nasıl yemin ettiklerinin hikayesidir. Anunnaki ve İgigi komutanlarını çağırtıp Enlil, Nibru-ki’de bir meclis topladı. Önderlerin oğulları ve onların çocukları da toplantıya katıldı. Enlil yaklaşan afetin sözlerini onlara bir sır olarak açıkladı. Dünyalıları eş almış İgigiler ise ayrılmak ile eşleri arasında bir seçim yapmak zorundalar Marduk’un eşi Sarpanit dahil hiç bir Dünyalının Nibiru’ya yolculuk etmesine izin verilmeyecek! Geride kalıp neler olacağını görmek isteyenlerin hepsi göksel arabalara sığınmalılar! Diğerlerine gelince, Nibiru’ya yola çıkmak için derhal buradan ayrılmalılar! Böyle açıkladı Galzu, Nibiru’nun gizli buyruklarını önderlere Dünya görevinin sonu acı oldu, dedi onlara büyük bir üzüntüyle. Nibiru’ya gitmek için hazır bekleyen göksel arabalara binmek isteyenler tahliye edilecekler ama Dünyalı eş aldılarsa eğer, eşleri olmadan gitmeliler. Eşlerine ve çocuklarına bağlanmış olan İgigiler, onlar Dünya’nın en yüksek zirvelerine çıkıp kaçsınlar! Kalmayı seçen bir kaç Anunnaki olan bizler, gök gemilerinin içinde Dünya’nın göklerinde kalacağız. HERKES SEÇİMİNİ YAPIYOR Afetin geçmesini bekleyip Dünya’nın kısmetine tanık olacağız! Komutan olarak kalmayı ilk seçen ben oluyorum! Böyle diyordu Enlil. Diğerlerinin neyi seçeceği kendilerine kalmış! Babamla kalıp afetle yüzleşmeyi seçiyorum! Böyle ilan etti Ninurta. Tufandan sonra okyanusların ötesindeki diyara geri döneceğim! Enlil’in Dünya’da ilk doğan oğlu olan Nannar tuhaf bir dilekte bulundu. Tufanın yatışmasını Dünya semalarında değil de Ay’da beklemek; buydu dileği. Enki meraklanıp şaşırdı, Enlil’in aklı karıştı ama bu dileği onayladı. Enlil’in en küçük oğlu İşkur’un kararı da babası ile birlikte Dünya’da kalmaktı. Nannar’ın Dünya’da doğan ikiz çocukları Utu ve İnanna da kalacaklarını ilan ettiler. Kalmayı ve Dünya’yı terk etmemeyi seçmiş olan Enki ve Ninki de gururla açıkladılar kararlarını. İgigileri ve Sarpanit’i terk etmeyeceğim, dedi Marduk öfkeyle. Enki’nin diğer oğulları da kalmayı seçtiklerini açıkladılar birer birer Nergal ve Gibil, Ninagal ve Ningişzidda ve Dumuzi de. Tüm gözler Ninmah’a döndü; o da gururla açıkladı kalmayı seçtiğini Hayatımın eseri burada! Yarattıklarımı, Dünyalıları terk etmeyeceğim! Onun sözleri Anunnakiler ve İgigiler arasında bir feryada sebep oldu; Dünyalılara neler olacağını sordular. DÜNYALILARIN KADERİ KONUSUNDA ENLİL VE ENKİ KAVGA EDİYORLAR Bırakın da Dünyalılar iğrençlikleri yüzünden yok olup gitsinler, diye açıkladı Enlil. Ellerimizle yarattık harikulade bir varlık, yine tarafımızdan kurtarılmalı, diye bağırdı Enki, Enlil’e. Enlil bağırıp şu sözlerle tersledi onu Daha en başından beri, alınan kararları her defasında değiştirdin! İlkel işçilere üreme yeteneği verdin, onlara bilmeyi bahşettin! Her şeyin yaratıcısının güçlerini kendi eline aldın. Enlil hep Hezayan dolu bilgelik sahibi, Kendilerinin en önemli bir sebep yüzünden orada bulunduklarını kavrayamamış durumda. Tek gerçeği dünyanın hazinesi olan altını Niburuya postalamak. Arka planda işletilen mantığı bir türlü çözemiyor. Sonrasında bunu bile iğrençliklerinle kirletip karaladın. Zina yaptın ve Adapa doğdu; onun soyuna anlayışı bahşettin! Onun çocuğunu alıp göklere çıkardın, onlarla bilgeliğimizi paylaştın! Her kuralı yıktın, kararları ve buyrukları çiğnedin. Senin yüzünden oluştu uygar Dünyalı ve kardeş kardeşi öldürdü. Oğlun Marduk yüzünden İgigiler de ona özenip Dünyalılarla evlendiler. ENLİL DÜNYALILARI KURTARMAYACAKLARINA DAİR HERKESTEN YEMİN İSTİYOR Kim Nibiru’dan gelen efendi, yalnızca kime ait Dünya artık hiç kimse bilmiyor bunu!Yeter! Yeter, diyorum tüm bunlara. İğrençlikler devam edemez artık! Bilinmeyen bir kader sayesinde bir afet mukadder kılınmışken, bırakın da olacak olan olsun! Böyle açıkladı Enlil kızgın ve bıkkın. Olayları engellemeden yaşanmasına izin vereceklerine dair tüm önderlerden yemin etmelerini istedi Enlil. Sessizlik yeminini ilk eden Ninurta’ydı; Enlil’in yanında olan herkes de onu izledi. Enki’nin oğullarından ilk yemin eden Nergaldi; Enki’nin diğer oğulları da onu izlediler. Buyruğuna boyun eğerim, dedi Marduk, Enlil’e. Ama yemininin değeri neydi? İgigiler eşlerini terk edeceklerse eğer, Dünyalılar arasında korku yayılmaz mı? Ninmah gözyaşları içinde fısıldadı yeminini. Enlil, erkek kardeşi Enki’ye baktı. Kralın ve meclisin dileği bu, dedi ona. Beni niye bir yeminle bağlayacaksın ki diyerek sordu Enki, kardeşi Enlil’e. Kararını vermişsin, Dünya’da bu bir buyruk! Sel sularına set çekemem; Dünyalılar kalabalığını kurtaramam ki! Beni bir yeminle niye bağlamak istersin? Böyle sordu Enki, kardeşine. Sanki kısmetin emriymiş gibi her şeyin öylece yaşanmasına izin vereceksek, bunun Enlil’in kararı olduğu bilinsin. TAHLİYE İŞLEMİNE BAŞLANIYOR Bu sorumluluk sonsuza dek yalnızca Enlil’indir! Böyle açıkladı Enki herkese. Sonra ayrıldı Enki toplantıdan; Marduk da onunla birlikte çıktı. Enlil buyruklar yağdırıp toplananlar arasında düzen sağladı. Yapılması gerekenler için sağlam ve kesin kararlar belirledi. Ayrılıp gidecekler ile kalacakları gruplara ayırıp düzenledi. Gruplara yer tayin etti, toplanacak ekipmanı ve binilecek arabaları belirledi. İlk yola çıkacaklar, Nibiru’ya dönecek olanlardı. Çokça kucaklaşma ve el sıkışmadan, neşeyle karışmış üzüntüden sonra göksel arabalara bindiler. Sippar’dan kükreyerek yükselip süzüldü araçlar birbiri ardından. Arkada kalanlar ilk başta güvenle yol alın, diye bağırdılar ama sonra kesildi haykırışlar. Nibiru’ya giden gemilerin fırlatmaları tamamlandıktan sonra, Marduk ve Dünyalı eşleri olan İgigilere geldi sıra. MARDUK İGİGİLERLE KONUŞUYOR Marduk onların hepsini iniş yerinde topladı ve bir seçim yapmalarını istedi Kendisi ve Sarpanit’le, iki oğlu ve kızlarıyla birlikte Lahmu’ya gelip afetin yatışmasını orada bekleyebilirler veya Dünya’nın uzak dağlık diyarlarına dağılıp Tufandan kaçmak için güvenli bir sığınak bulabilirlerdi. Daha sonra Enlil geride kalanları hesapladı ve onları gruplar halinde arabalara tayin etti. Ninurta’yı Dünya’nın gümbürtülerine dair bilgi vermesi için okyanusların ötesindeki dağlık diyarlara yolladı Enlil. Nergal’e ve Ereşkigal’e Ak diyarı gözlemleme işini verdi Enlil. Dünyalıların üşüşüp saldırmasına karşı muhafızlık etme, geçişleri kapama, engeller ve maniler dikip sağlamlama işini İşkura verdi Enlil. Tüm hazırlıkların merkezi göksel arabalar yeri olan Sippar’dı. KAYIT TABLETLERİ İLERDE BULUNSUN DİYE DÜNYA’NIN DERİNLİKLERİNE GÖMÜLÜYOR Kaderler tabletlerini Nibru-ki’den Sippar’a taşıdı Enlil; orada geçici bir gök-yer bağı kurdu. Sonra erkek kardeşi Enki’ye seslendi Enlil; ona şöyle diyordu. Olur da afetten sağ salim kurtulunabilirse, olup biten her şeyin hatırlanması için kayıtlar tabletlerini Sippar’da, Dünya’nın derinliklerine güvenle gömelim ki bir gezegenden gelenlerin diğer gezegene neler yaptıkları gelecek günlerde açığa çıkartılabilsin! Öyle görülüyorki o kayıtlar bulunmuş işte okumaktayız Enki erkek kardeşinin sözlerini onaylayıp kabul etti. ME’leri ve diğer tabletleri altın sandıklara sakladılar. Sippar’da, Dünya’nın derinliklerine gömdüler gelecek nesiller için. Artık hazır olan önderler ayrılma işaretini bekliyorlardı. Büyük turu üstünde yol alan Nibiru’nun yaklaşmasını ürküntüyle izlediler. Tam o endişeli bekleyiş sırasında Enki, kız kardeşi Ninmah’a seslendi. Şöyle diyordu Enki ona ENKİ NİNMAH’A DÜNYA’DA YAŞAYAN CANLILARIN TOHUMLARINI TOPLAYIP KORUMAYA ALMAYI VE SONRA TEKRAR ÇOĞALTMAYI TEKLİF EDİYOR Enkinin bu seslenişi Maceranın devam edecek olduğunu gösteriyor DOCX olarak indir
sümer tabletleri çevirisi doğru mu