🎊 Izmir Ve Aydın Kıyılarına Kurulmuş Antik Kent
Kenttarihi araştırmaları, kent tarih yazımının genel (PDF) LYDİA'NIN KENTLEŞMESİNDE PERGAMON KRALLARININ KATKISI | Hüseyin Üreten - Academia.edu Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
EfesAntik kentdeki, 25 bin kişilik oturma alanı ile dünyanın en büyük izleyici kapasitesine sahip Efes Tiyatrosu. Tiyatro MS 2. yüzyılda tamamlanmış. Helenistik döneme ait olan tiyatro, 41,65 metre uzunluğundaki ve 10,77 metre enindeki sahne binasıyla devasa boyutlardaymış.
Aydın il merkezine 1 km uzaklıkta bulunan antik kent, Argoslular ve Tralleisliler tarafından kurulmuş. Tralleis Antik Kenti M.Ö.334’te İskender tarafından alınmasından sonra Hellenistik krallıklar arasında sık sık el değiştirmiş.
Manisa’nın Köseler Köyü’nün iki km güneyinde Gün Dağı üzerinde çok önemli bir antik kent AİGAİ. MÖ 7. yüzyılda Yunanistan’dan gelip kuzeybatı Anadolu kıyılarına yerleşen Aiol’ler tarafından kurulan on iki kentten biri. Antik kentle ilgili ilk araştırma 1881 yılında Fransız S. Reinanc tarafından yapılmıştır.
İzmir merkezde Kadifekale bölgesinde bulunan, eski İzmir olarak bilinen Smyrna Antik Kenti’nin bir uzantısı olan, M.S. 2. yüzyıl Roma Dönemi kalıntılarından Agora Ören Yeri, haritada 27 numara, Klazomenai Antik Kenti ve buradaki antik zeytin işliği, haritada 28 numara,-Ve Menderes’te bulunan, MÖ 7. yüzyılda kurulmuş olan
Antik kent akropolünde M.Ö. 6. yy da Athena Tapınağında bronz kadın heykeli bulunmuş. 80 cm boyundaki heykel, İzmir Arkoloji Müzesi’nde sergileniyor. Erythrai sahilinde yer alan görkemli mozaikler ise büyük bir yapının tabanına döşenmiş.
Efes Antik Kente giriş için ödemeniz gereken ücret 100 TL’dir. Müzekart sahibi olanlar yılda 2 kere, Müzekart + sahibi olanlar ise istediği kadar bu antik kenti gezme olanağına sahiptir. Yaz döneminde antik kenti 08:00 – 19:00 saatleri arasında, kış döneminde 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
AliağaKyme Antik Kenti. Adres :Aliağa/İzmir. Aiolis kentlerinin en iyisi ve en büyüğü Kymê'dir. Burasının Lesbos ile birlikte sayıları otuza varan ve halen çoğu yok olmuş bulunan diğer kentlerin Metropolis'i olduğu söylenebilir. Kymê, akılsızlığından dolayı alay konusu olmuştur. Bazılarının anlattığına göre
Kolophon Antik Kenti, Menderes. 12 İyon kentinden biri olan Kolophon Antik Kenti İzmir-Gümüldür yolundaki Değirmendere’nin eteklerinde kurulmuş. 12 İyon kenti arasında deniz kenarında olmayan tek kent olan Kolophon Antik Kenti bu eksikliğinden ötürü diğer kentler arasında deyim yerindeyse boynu bükük kalmış.
İzmir ve Aydın sınırlarında kurulmuş olan büyük İyon devleti nedeniyle içinde birçok tarihi eser ve antik kent barındıran Aydın, kültür turizmi için de önemli bir yerde. Deniz turizmi için de Ege kıyısında İzmir'in devamı konumundaki sahilleri Didim ve Kuşadası'nda toplanmış durumda. Antik Kentler Priene Antik Kenti
Tarihi M.Ö. 3’üncü yüzyıla dayanan Blaundus Antik Kenti’ndeki kale, tiyatro, stadyum ve kaya mezarlarının kazı çalışmaları sonrası gün yüzüne çıkarılması bekleniyor. Büyük İskender’in Kurduğu Antik Kent Ortaya Çıkarılıyor
Tralleis kenti, Yunanistan’dan bu bölgeye gelen Argoslular ile Trakya’dan gelen Tralleis’liler tarafından İÖ. 13.yy’da kurulmuş büyük bir yerleşimdi. Kentin ticaret yolları üzerinde olması ve Menderes ovasının bereketli topraklarının sağladığı bolluk, yaşayan halkın gelir düzeyini yükseltmişti. Kent tarihi
VfgneOU. Gündem3 hf. önce1 Cevap56 Kezİzmir ve aydın kıyılarına kurulmuş antik kent sorusunun cevabı nedir? Bu soruya 1 cevap yazıldı. Cevap İçin Alta Doğru İlerleyin. İşte Cevaplar Cevap Bulmacada 'İzmir ve aydın kıyılarına kurulmuş antik kent' nedir sorusunun cevabıKare ve çengel bulmacada sorulan 'İzmir ve aydın kıyılarına kurulmuş antik kent' sorusunun yanıtı 6 harflidir ve cevaba ise İYONYA bulmaca sorularıizmir ve aydın kıyılarına kurulmuş antik kent Bu cevaba 0 yorum yazıldı. Soru Ara? den fazla soru içinde arama YazBilgilendirme 2022 yılı YKS, AÖF, AUZEF, ATA-AÖF, AÖL, LGS, AÖO, AÖIHL-MAÖL, YDS, TUS, MSÜ, ALES, KPSS, İSG, YKS, DGS, EUS, TYT, AYT, ADES, ADB, Amatör Denizcilik Eğitimi Sınav takvimleri belli
İzmir Ve Aydın Kıyılarında Denizci Bir Antik Kent bulmaca cevapları en iyi cevabı 6 harfleridir. Bulmaca Cevap ve İpucu Bulmaca İzmir Ve Aydın Kıyılarında Denizci Bir Antik Kent Diğer bulmaca ipuçlarını araBir cevap bulun veya sahip olduğunuz harflerden bir kelime oluşturun. Eksik olan her harf için bir nokta yazın. Örneğin, ".la.. arama sorgusu 'Olağanüstü' gibi sonuçlar üretir Diğer kullanıcılara yardım etDaha iyi bir cevap biliyorsanız, Buraya Tıkla I ile başlayan kelimeler Hala doğru cevabı arıyorsanız, I ile kelimeler tam listesine bakın. 3 harfli İa Iaf Iau 4 harfli Iaaf İba 5 harfli İade İale İalu İane İare İaru İata İaze İbad 6 harfli İanus İarea İaşe İason İasos İbaha 7 harfli Iadesiz İambos Iazarus İbadet 8 harfli İadeli İakkhos İalemos İaneten İareten 10 harfli İbadiyye İbadullah 11 harfli İazişmar 12 harfli İambeiynks İareariyet 16 harfli İaneiaskeriye 6 harfli kelimeler Hala İzmir Ve Aydın Kıyılarında Denizci Bir Antik Kent cevabını bulmak için yardıma ihtiyacınız var mı? 6 harfli kelimeler Facia Fadik Fafai Fagire Faheka Fahri Fahir Fahşa Fakaka Fakakt Fakfon Fakkah Faktal Fakih Fakir Falaka Falanj Falic Falih Fanega Fanfan Fanfar Fantom Fanti Fanusa Fanyol Fanid Faraş Farig Farik Son Bulmacalar Adotta un Animale Popüler kelimeler
Buradan Aydın’ı ve çevresini gezelimTürkiye’nin 20. büyük; Ege Bölgesi’nin ise İzmir ve Manisa’dan sonra 3. büyük ili. Türkiye’de İzmir’den demiryolu yapılan ilk şehir. Bu demiryolunu 1863’te İngilizler inşa etmiş. Bu ekibin başındaki Thomas James Wood, Efes’teki ilk kazıları yapan öyküsü uzun…Tarım ve turizm Aydın’ın iki temel gelir kaynağı. Bereketli toprakları hem zeytinyağı hem pamuk ve incir hem de seracılık için çok uygun. İnanılmaz güzel bir iklimi olan Aydın için antik dönemin ünlü tarihçisi Herodotus “Bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı ve en güzel iklimin bulunduğu yer”, eskilerin Saffet Emre Tonguç’u Evliya Çelebi ise “dağlarından yağ, ovalarından bal akar” demiştir. Bodrum’a; Söke veya Kuşadası üzerinden gelenler bu güzellikleri görebilirler; ancak fark eden kim diye sormak da gerekiyor. Aynı güzergahtan geçenler, ne kadar hayıflansalar Karya ve İyonya uygarlıklarına ev sahipliği yaptığını peşinen vurgulamak gerekiyor. Antik çağın ünlü şehirleri Afrodisyas, Milet, Didyma, Nysa, Priene ve Magnesia bu bölgemizdeki en önemli ören yerleri... Aydın’ın bu kadar çok ören yerine ev sahipliği yapmasının en önemli sebebi, klasik dönemin en işlek ticari yolu olan Krallar Yolu’nun üzerinde kurulmuş olması. Krallar Yolu, 2 bin sene sonra meşhur İpek Yolu’ olarak tarihe geçmiştir. Bizans’ın, zeytinyağı deposu olan Tralles ve çevresi, Türklerin gelmesiyle Aydınoğulları Beyliği’nin merkezi olmuş, bu sebeple de daha itibaren Aydın’ olarak ve çevresi, flora ve fauna olarak da Türkiye’nin en özel bölgelerinden biri. Turizmciler, bu bölgedeki yürüyüş rotalarının dünya standartlarında olduğunu söylüyor. Hem Dilek Milli Park ve çevresi hem de Söke civarındaki yürüyüş rotaları başlangıç ve ileri seviyedeki yürüyüşçüler için inanılmaz yeni rotalar belirleyerek ortaya çıkarıyorlar. Ancak şu taş, çakıl ve kum taş ocakları yok mu?Yani doğanın çürük dişleri’...BİLECEKSİNİZ…Aydın çevresinde 13 antik kent var; dünyanın hiçbir bölgesinde bu kadar antik kent yok. Kazısı kim bilir kaç yıl sürecek… Ama Efes’e yakın değerde olabilecekmiş… Aydın’ın 30 km doğusunda Sultanhisar ilçesinde bulunan Nysa antik kentindeki kazı ve restorasyon çalışmaları, 2012’de Aydın Arkeoloji Müzesi Başkanlığında, Ankara DTCF Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in bilimsel danışmanlığında yürütülüyor. Bakanlık yeterince kaynak aktaramıyor; Aydın Büyükşehir’in katkısı olmasa, 13 Temmuzda başlayan kazı ancak 15 gün sürebilir, dediler. Aynı kıtlık’ durumu diğer bölgeler için de geçerli… Öztaner, “Kazılarda 80 metrelik bölümü açığa çıkarılan sütunlu ana cadde kentteki diğer caddelerin en genişi, en gösterişli ve anıtsal olanıdır” dedi. İnce mermer döşemeleriyle tekerlekli araçlardan çok yaya trafiğine açık olduğu anlaşılan sütunlu cadde üzerine dikilmiş olan heykellere ait yazıtlı kaidelerden caddenin törensel bir niteliğe sahip olduğu anlaşılıyor. Bu ören yerine geldiğimizde toprak altında gördüğümüz biri ortaya çıkarılmış yanyana üç köprü vardı; bak “Romalılar bizden önce yapmışlar” diye espriler yaptık. Nysa’nın doğu ve batı yakalarını birleştiren 3 köprüden ortadaki Roma Köprüsü II’ye doğru uzanan m genişliğindeki bu sütunlu caddenin kuzey bölümünde bir forum ve çarşı bazilikası ile caddeden forum alanına girişi sağlayan anıtsal kapı var. Saptanan, açığa çıkarılan yapılardan stadion, 3 köprü, tiyatro, tünel, ızgara planlı kent planını oluşturan caddeler, meclis, agora, forum, çarşı bazilikası, gymnasion, kütüphane kentin Roma dönemindeki zenginliğini ve ihtişamını yansıtıyor. Ayrıca coğrafyacı Amasyalı Strabon’un eğitim gördüğü Nysa’nın bir eğitim ve kültür kenti olduğuna da işaret ediyor. Sadece kazı değil, restorasyon da sürüyor. Tiyatro ve meclis yapılarının restorasyon projelerinin de hazırlandığını söylediler. Antik kentin bir vadi üzerine etkileyici bir topografyada kurulmuş olması görkemli yapılarıyla ülkemiz arkeolojisine ulusal ve uluslararası alanda yayımlanan çeşitli bilimsel makale ve kitap ile büyük katkı sağlarken, ülkemiz turizmine en iyi şekilde hizmet etmek için ise Sultanhisar ziyaretçilerini bekliyor. Özellikle Amerikalılar da Türkiye’den ayaklarını kestiğinden bölgeyi hiç olmazsa bizler yalnız Arkeoloji Müzesi’ni görmeden Aydın’dan ayrılmayın… Hele Yard. Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner gibi bir müdür bütün parçaları ayrıntılı izahat veriyorsa, müzede en az iki saat geçirmeniz gerekiyor. Aydın’da ilk müze 1959’da kurulmuş ama 15 bin dönüm üzerinde kurulan son hali ise 2012’de açılmış… Aydın’daki ören yerlerinin tespitinde hayli geç kalınmış bizce… 600 bin adet eseriyle arkeolojik açıdan zengin bir koleksiyona sahip; antik kentlerden gelen ve gelecek eserlerle daha görkemli bir müze olacağı kesin… Sadece müze değil, aynı zamanda onarım’ bölümüyle de kurtarılan bir çok eser de müzeyi süslüyor. Müzenin girişinde şu dörtlük dikkat çekiyor “Yaşadığın müddetçe dertsiz tasasız ol /Hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme/Hayat çok kısa/Ve zaman her şeye gebedir.” Tralleisli Seikilios’un eşinin mezar taşına yazdırdığı ve daha sonra 6/8 lik nota ölçüleriyle ezgiye dönüştürülen yaklaşık 2000 yıllık dünyanın en eski yazılı şiiri bu.. Müdür Öztaner, eserin Danimarka’da Kopenhag Müzesinde olduğunu bölgesi Türkiye’de botanik turizminin yapılabileceği en önemli ve zengin doğa alanlarına bitki ve ağaç türleri sahip. Kuşadası merkezli EKODOSD Ekositemi Koruma ve Doğaseverler Derneği, elindeki bilgileri TÜRSAB Kuşadası temsilcisi Fahrettin Fidan vasıtasıyla bizimle paylaştı. Bölgedeki taş ocaklarına karşı ciddi bir yasal mücadele veren EKODOSD’un bugüne kadar yaptığı tespitlerde 804 bitkinin varlığı belirlenmiş. Bu sayıya her yıl eklemeler yapılıyor. Çan çiçeği, kıyı sarımsağı, Aydın ölmez çiçeği, Anadolu ebegümeci, sığır kuyruğu ve Aydın gaşağı olarak bilinen Tüllüşah bitkisi dünyada sadece Kuşadası’nda Turcica’ diye bildiğimiz Şakayık, Antalya 2016 Expo fuarının sembolü seçilmişti. Bu yıl aynı bitki Kuşadası milli parkı içinde de tespit edilmiş. Aydın bölgesi orkide türleri açısından da çok zengin. Bunların sadece 18 adedi Kuşadası’nda Ramada Oteli önünde küçük bir alanda tespit edilmiş…ROMALILAR VE EGELİLERAydın bölgesinde 100’e yakın 500 ile 1750 yaşları arasında anıt ağaç ve anıtsal nitelik taşıyan ağaç varmış. En yaşlı ağaçın yaşı 1751 olarak belirlenmiş. Yani bu ağacın zeytinini Romalılar da yemiştir. Günümüzde bizler yemeye devam bitki çeşitliği açısından en zengin türler Kuşadası Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Antik adı Latmos olan Beşparmak Dağları, Bafa Gölü çevresi ve Koçak Kanyonu biyoçeşitliliği Koçak Kanyonu’nun uzunluğu 8 km’dir ve görülmelidir. Kanyon içindeki sık bitki örtüsünün yağmur ormanları gibi görüntüler oluşturduğu ve bazı alanlarda gökyüzünün kaybolduğu Kanyonu, bitki zenginliği nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından Biogenetik Rezevr Alanı olarak Gezi ve incelememiz sırasında bize doğru bilgi ve rakamlar veren, sorularımızı çekinmeden yanıtlayan başta saygın rehberler Mert Taner ile Ozan Sayın’a, turizm ve tarımla ilgili STK’lara ve üreticilere teşekkür ederim.
Herkese merhaba! Web sitemizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz, burada Codycross Game'in tüm cevaplarını bulabilirsiniz. Codycross, android ve apple mağazasında en iyi bulmaca kelime oyunları tarafından bilinen Fanatee tarafından geliştirilen yeni harika bir kelime oyunu. Dünyaya çarpması ve gezegenimiz hakkında bilgi edinmenize yardım eden dost canlısı CodyCross'a katılın! Gezegenimizin dünyasını açığa çıkarırken uzayda ve zamanda seyahat edin tarih ve insanlığın bu zorlu kelime oyununda temalı bulmacalar aracılığıyla başarıları. Bulmacaları çözün ve güzel sahneleri keşfedin, bilgi ve becerilerinizi eşsiz bir kelime oyununda kullanın. Her doğru cevabın bulmacayı tamamlamana ve gizli kelimeyi ortaya çıkarmasına daha fazla götürdüğü yer! Cevaplar açık tutmak için birkaç sayfaya bölünmüştür. Bu sayfa İzmir ve Aydın kıyılarına kurulmuş antik devlet bulmacanın cevaplarını içermektedir. İzmir ve Aydın kıyılarına kurulmuş antik devlet Bu seviyeye çözüm iyonya Seviye listesine geri dön Loading comments...please wait... Daha fazla oyun
Mermer Cadde Aşk evi ve Efes TuvaletleriCelsus KitaplığıYamaç EvlerBüyük TiyatroLiman CaddesiAgoraHadrianus TapınağıKuretler CaddesiDomitian TapınağıOdeon Efes antik kent, Türkiye’nin batı kıyısında yer alan ve İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Roma döneminden kalan tarihi bir Yunan kenti. Klasik Yunan döneminde İonya`nın 12 şehrinden biriymiş. Kuruluşu Cilalı Taş Devri 6000 yılına dayanır. 1 dakikalık kısa videomuz ile Efes’i keşfetmeye hazırmısın? YouTube Kanalımıza Abone Olun9000 yıl süresn kesintisiz bir yerleşimin ev sahibi olmus Efes antik kent. Helenistlik,Roma, Doğu Roma, beylikler ve Osmanlı dönemi izleri şehirde hala görünmekte Efes, aynı zamanda hristiyanlığın yayıldığı ilk yer olması sebebiyle bugün Hristiyanlar tarafından hac yeri olarak benimsenmiş. Efes, tarihi boyunca birçok kez yer değiştirdiğinden kalıntıları yaklaşık 8 kilometrelik geniş bir alana yayılır. Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgededir. İyonlular İzmir ile Büyük Menderes ırmaklarının bulunduğu bölgeye adı verilen şehir devletleri şeklinde yaşamışlar. En önemlileri İzmir, Foça, Efes, Milet’dir. Bu şehir devletleri; aralarında ticari rekabet bulunması ve hürriyetlerine düşkün olmaları nedeniyle siyasi birlik oluşturamamışlar ancak dini inanışlarının ortak olması sebebiyle kültür birliği düşünceye önem vermeleri ve dini baskının olmayışı İyonya’nın bir bilim merkezi haline gelmesinde ve yüksek bir medeniyetin doğmasında etkili olmuş. Dönemin en varlıklı şehirlerinden biriymiş Efes. Görkemli tapınaklar, bölgenin en büyük kütüphanesi ve felsefe okulu varmış. Zamanında bir liman kenti olması ticaret, kültür ve sanatta hızla ilerlemelerini sağlamış. Antik Efes’de gezilecek yerler, Liman yıllar içinde nehirlerin getirdiği alüvyonlarla dolarak denizden uzaklaşmış. Ticari gücünü yavaş yavaş yitirmeye başlayan şehir yaşanan büyük bir depremle ihtişamlı günlerini geride bırakmış. Efes, binlerce yıllık tarihinde çeşitli sebeplerden dolayı 4 kez yer değiştirmiş. Efes’te yaşam Prehistorik dönemden başlayarak; Arkaik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Aydınoğulları Beylikler, Osmanlı ve modern dönemde kesintisiz olarak devam etmiştir. Efsanelere göre; MÖ 1000’li yıllarda, Atina kralı Kodros’un oğlu Androkios, yeni bir şehir kurma arzusuyla arkadaşlarıyla birlikte Ege’ye yelken açar. Androkios ve arkadaşları burada yeni bir şehir kurmak isterler ancak inanılışa göre bir yerin kent olabilmesi için tanrılar ve kahinlerin onayını almak gerekir. Androkios, bir arkadaşını Delfi kentindeki kutsal tapınağa gönderir. Kahinler yeni kurulacak bu şehir için “Balık sıçrayacak, domuz kaçacak ve sen orada geleceği parlak bir kent kuracaksın” şeklinde kehanette bulunurlar. Bir gün Androkios ve arkadaşları koyda tuttukları balıkları kızartırken tavadaki yağ patlar, balık sıçrar ve balıklarla sıçrayan ateş çevredeki çalıları tutuşturur. Çalılar arasında saklanan domuz ise kaçmaya başlar. Androkios domuzun peşine düşerek onu öldürür ve efsane gerçekleşmiş olur. Böylelikle yüzyıllar boyunca doğu ve batının en önemli şehirlerinden biri olan Efes’in temelleri atılır. 1200 yılında Dorlar’ın istilasına uğrayan Yunanistan’daki Akalar, Anadolu’ya, Ege kıyılarına göç ederek İonya bölgesini oluşturup, yüksek bir uygarlık kurmuşlar. 12 şehir devleti kurmuşlar. İyon Medeniyeti’nin en önemli kültür merkezleri Milet ve Efes idi. Bugün gezilen Efes, Büyük İskender’in generallerinden Lysimakhos tarafından 300 yıllarında kurulmuş. Helenistik ve Roma çağlarında en görkemli dönemini yaşayan Efes; Roma İmparatorluğuna bağlı Asya Eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200 000 kişilik nüfusa sahipmiş. Lysimakhos tarafından antik kentin yeri değiştirilerek, adeta yeniden kurulmuş. Yeni Kent, Bülbül Dağı ile Panayır Dağı arasına, Miletos’lu Mimar Hipodamos’un ’Izgara Planı’’ uygulanarak kurulmuş. Lysimakhos halkı, Artemis Tapınağı çevresinden yeni kente taşınmaya ikna etmeye çalışmış. Kente taşınma işlemi gerçekleştikten sonra, yeni liman ve liman yolu yapılarak ticari hayatın sürmesi amaçlanmış. Özellikle 2. yüzyılda İmparator Traian ve Hadrian dönemlerinde kent en ihtişamlı görünümüne kavuşmuş. Halk ve şehir zenginleşmiş. Kent, resmi binalar, anıtlar ve çok zengin dekorasyonlu evlerle donatılmış. Dünyanın 7 harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın evi olan Efes, tarihin ticaret merkezi, hatta dini olarak Hıristiyanlık’ın Hac merkezi olarak görülüyor. Antik Efes’de gezilecek yerler ve görülmesi gerekenleri sizler için sıraladık. Mermer Cadde Aşk evi ve Efes Tuvaletleri Antik Efes Tiyatrosu ve Celsus Kitaplığı arasında kalan Mermer Caddesi, yürümesi zevkli bir caddedir. Caddeden kitaplığa doğru ilerlerken, sağ tarafta koruma altına alınan bir ayak izi kalıbı bulunuyor. İlk reklam – Efes Aşk Evi Genel Ev Kütüphane tarafında, Aşk Evinin karşısında, Mermerli Yolun kenarında; yere kazılmış bir ayak izi ve kadın figürü yer almakta. Aşk Evinin yönünü gösteriyor bu figürler. Ayak izinin ve kadın figürünün yanında, bir taç, bir kalp çizimi var. 100 m ilerideki Aşk Evini işaret eden, bu antik reklam panosunun yorumu “Kraliçeler kadar güzel olan benim aşkımı istiyorsanız kavşakta soldaki eve gelin!”, başka bir yoruma göre de “parası olan ve aşk arayanlar yolun sonundaki güzeli görün” anlamlarına gelmekteymiş. Kitabeden aşk evi olduğu anlaşılan yapı, İmparator Trajan döneminde inşa edilmiş. Evin mozaiklerinde yılın 4 mevsimi tasvir edilmiş. Aşk Evi hemen arkasındaki Scolastika hamamı ile bağlantılıymış. Arkada tuvaletler ve Skolastika hamamı ile ortak bir yapı oluşturmakta. İki katlı bir yapı. Üst kattaki odaların kızlara, alt kattaki odaların ise konuklara ait olduğu düşünülmekte. Aşk Evinin baş salonunu mozaik döşeli yemek odası oluşturuyormuş. Bu Aşk Evi Venüs Aphrodite’e adanmış. Salonda da bir Venüs heykeli bulunmaktaymış. Bu Aşk Evi Pompei’dekilerle karşılaştırıldığında büyüklüğüyle dikkati çekmekte. Efsaneye göre evli olanların Ask evine gizlice girebilmesi için Celsus kütüphanesi ile Skolastika Hamamı’na gizli bir geçit yapılmış. Hatta Ask evinin sahibinin bu geçit için kütüphaneye hatırı sayılır para verdiği söylenir. Bu ayak izi, Celsus Kitaplığı’nın karşısında bulunan ve aşk evi genel evolarak adlandırılan mekâna yönlendirmek için yapılmış. Parası olan ve aşk isteyenleri yönlendiren bu tabela, tarihin ilk reklam panosu. Efes Antik Kenti’nin tuvatleri de görülmeye değer. Eskiden kadın erkek karışık yanyana bir sohbet ortamında giderilirmiş tuvalet ihtiyacı. Bu tuvalet deliklerinin altından akan su, tuvaletleri nehre ya da denize götürürmüş. Tuvaleti yapan kişinin önündeki başka bir oluktan akan temiz su ile de ilgili yerlerini temizlerlermiş. Fotoğrafta gördüğünüz gibi insanlar yan yana, kadın-erkek karışık olarak küçük deliklere oturarak ihtiyaçlarını giderirlermiş. Tuvaletin arkasında bulunan hamamda kullanılan su bu kanallardan geçerek dışkıların taşınarak koku sorununu önlüyormuş. Efsanalere göre soğuk havalarda zenginler tuvalete oturmadan önce, ısıtmaları için hizmetçilerini oturturmuş. Celsus Kitaplığı Kuretler Caddesi ile Mermer Caddesi’nin kesiştiği köşede yer alan Celsus Kitaplığı, MS 135 yılında, Asya Konsülü Julius Aguila tarafından, 70 yaşında ölen babası Celsus Polemans için inşa ettirilmiş. Büyük bir olasılıkla oğul Aquila, öncelikle babasının vasiyetini yerine getirmek amacıyla kütüphane yerine mezar anıtı yaptırmak istemiş, mezar anıtı yapımı için izin alamadığı için kütüphane yaptırmak zorunda kalmış. Önce yapının merkezine babasının lahti mezarını yerleştirilmiş sonra inşaat devam etmiş. Yapının en ilgi çeken kısmı restore edilmiş olan iki katlı ve çok süslü cephesidir. Ön cephenin iki katlı görünümüne karşın yapının içi üç rulolar halindeki 14 bin el yazmaları üst iki kattaki dolap nişlerinde saklanırmış. Bu nişlere önündeki ahşap balkonlardan ulaşılabilirmş. Birçok ünlü kişi, Celsus Kitaplığı’ndaki yazıları okuyarak büyümüş, yetişmiş ve kendi alanlarında lider insanlar Viyana Müzesi’nde sergilenen, fakat eskiden Celsus Kitaplığı’nın ön cephesinde yer alan dört kadın heykeli; Akıl, Kader, İlim ve Erdem öğelerini temsil ediyormuş. Bugun kütüphanenin girişinde bulunan 4 adet kadın heykeli Viyana müzesinde sergilenenlerin kopyası. Döneminde yaşanan bir Goth saldırısı neticesinde alev alan kütüphanenin orta kısmı kitaplarla birlikte tamamen yanmış. Roma dönemi yapılarının en güzel eserlerinden biri olan Celsus Kitaplığı, parşömen üzerine yazılmış el yazmalı 14 bin kitaba sahipmiş ve bu kitaplar rulolar halinde, üç katlı olan yapının üst katlarında saklanıyormuş. Kitaplık, kütüphanenin yanısıra mezar anıtı olarak da kullanılmış. Yamaç Evler Bülbül Dağı’nın yamacında bulunan Yamaç Evler, Efes kentinin ileri gelenleri ve zenginlerinin yaşadıkları evlermiş. Her evin kendi avlusu ve alttan ısıtmalı sistemleri varmış. Bundan 50 yıl önce 1962 yılında keşfedilen Romalıların şehir merkezi Efes Antik Kenti’nin tam merkezinde bulunan ve 4 bin metrekareye yayılmış alan Yamaç Evleri. Günümüze kadar şaşırtıcı biçimde korunarak gelmiş olması, Yamaç Evleri’nin en önemli ve özelliği. Yamaç Evler; Helen ve Roma çağlarından kalma Efes kentinin merkezinde bulunuyor ve günümüzde burası, Kuretler Caddesi şeklinde adlandırılıyor. Cadde, iki yüksekçe tepenin arasına yerleşmiş. Roma döneminin varlıklı üst sınıf yaşantısını günümüze taşıyan ve eşsiz mimarlık eserleri olarak kabul edilen evler, cadde ile tepelerden birinin yamaçları arasında kurulmuş. Caddenin o çağdaki adının Embolos olduğu sanılıyor. TiberiusMS döneminde inşa edilmiş evler, büyük bir depremle yok olmuş 3. yüzyıla kadar kullanılmış. Evlerde, günümüzdeki merkezi ısıtma sistemine benzer bir uygulama gerçekleştirilmiş. Hamam benzeri merkezi ısıtma yerleri oluşturulmuş. Mutfak, kabul ve bazı yatak odalarındaki çeşmeler künklerle merkezi ısıtma merkezlerine bağlanmış. Fritz Krinzinger 1940 doğumlu, Avusturyalı bir bilim adamı. 1998 yılından başlayarak da, Efes’teki kazının başkanlığını yürütüyor. Krinzinger, evlerin serüvenini kısaca şöyle özetliyor; “Yamaç Evler, 1960’lı yıllardan başlayarak ortaya çıkartılmaya başlamış ve ilk kez, Yamaç Ev 1 adı verilen, çok parçalı bütün kazılmıştı. Burasının toplam alanı, yaklaşık m2’ydi. Ortaya çıkarılan altı tane tek katlı ev, 1. yüzyılda inşa edilmiş ve arazinin yükseltisine uygun biçimdeki dört taraçaya yayılmıştı. Bu, en eski dönem evlerin üstünde daha sonraları yeniden inşa edilmiş bir peristil evin ortası avlulu ev kalıntıları çok iyi korunmuştu. Öyle ki, birkaç katlı olmasına rağmen, onarımı yeniden yapılabilmişti. Kazılardan elde edilen bilgilere göre, daha sonra Erken İmparatorluk döneminde bu yapı tarzı bırakılmış, ama, yerine m2’lik bir alanı kaplayabilen gösterişli bir yapı inşa edilmişti.” Bugün üzeri özel bir çatı ile kaplı olan bu evler disardan oldukca sade gorunseler de, icleri oldukca suslu ve iyi dekore edilmiştir. Duvar ve yerleri göz alıcı mozaik ve fresklerle süslenmiş. Yamaç Evler’nin, onca depreme karşın ayakta kalıp iyi bir şekilde korunarak bugünlere gelebilmesi arkeologları bile şaşırtıyor. Bu özel alanın zarar görmemesi için yapılan cam yürüyüş yolları üzerinden gezebiliyorsunuz. Malzeme cam olduğu için altınızdaki katmanları da rahatça görebiliyorsunuz. Evlerde mermer döşemeler, mozaik kaplamalar, karolar oldukça etkileyici. 3. Yüzyıl’da bir deprem geçirdiği anlaşılan evlerin yeniden onarıldığı ve yenilendiği tahmin ediliyor. Efes’li elitlerin günlük yaşamlarını yansıtan evlerin belediyeye misafir ağırlama ve günlük işlerinde kullanması için verildikleri de biliniyor. Roma İmparatoru Agustus zamanında Asya eyaletinin başkenti olan Efes’te 200 binin üzerinde insan yaşadığı tahmin ediliyor. Büyük Tiyatro Efes Antik kentdeki, 25 bin kişilik oturma alanı ile dünyanın en büyük izleyici kapasitesine sahip Efes Tiyatrosu. Tiyatro MS 2. yüzyılda tamamlanmış. Helenistik döneme ait olan tiyatro, 41,65 metre uzunluğundaki ve 10,77 metre enindeki sahne binasıyla devasa boyutlardaymış. Tiyatro altyapısı olarak dağ yamacının kullanıldığı tarihi yapıda gladyatör dövüşleri yapılır, toplantılar düzenlenir ve tiyatro gösterileri sergilenirmiş. Panayırdağ’ın batı yamacına kurulmuş olan Efes Antik Kenti Büyük Tiyatro, liman yönü olan batıya bakmakta. Böylece şehrin en büyük yapısı gemi ile gelen ziyaretçiler tarafından çok uzaktan görülebilmekteymiş. Helenistik dönemde yamacın doğal kaya yapısı altyapı olarak kullanılarak inşa edilmiş. Liman Caddesi Efes eskiden bir liman kentiymiş. Liman caddesinin önündeki düzlüğün olduğu alanda bir koy bulunuyormuş. Antik Çağ’lardan itibaren Küçük Menderes – ve Marnas Çayının sularıyla taşınan alüvyonlarla dolmuş Efes kentinin önü. Alüvyonlar yer ettikçe deniz uzaklaşmaya ve Efes’te ticaret gerilemeye, küçülmeye başlamış. Liman Caddesi, diğer bir ismiyle Arcadiane, tiyatro ve çevresini limana bağlayan en önemli cadde. Eskiden 11 metre genişliğindeki ve 600 metre uzunluğundaki Liman Caddesi’nin diğer ucunda koy varmış. Tiyatro oyunları sergilenirken, izleyicilerin denizi de görmesi mümkünmüş. Kentin en uzun ve geniş caddesi olan Liman Caddesi’nde, sütunlar ile birlikte kentin ileri gelenlerinin heykelleri sergileniyormuş. Agora Mermer Caddesi’nin yan tarafındaki büyük harabe antik kentin Agora’sı. Buradaki agora sütunları tarihe dayanamamış ve yerle bir olmuş. Dönemin ticari pazar yeri ve toplanma alanı olan agora, antik limanın yanıbaşında, kare şeklinde ve çok hareketli bir yermiş. Hadrianus Tapınağı İmparator Hadrianus adına inşa ettirilen tapınak, Korinth düzenli ve frizlerinde Efes’in kuruluş efsanesi işlenmiş. Antik çağlarda insanlar Mil Taşları ile yönlerini bulurlarmış. Helenistik dönemde bu taşlara “stadia 185 metre”, Roma döneminde ise “milla passuum bin adım” denilirmiş. Taşların üzerine dönemin imparatorunun adı kazınır ve iyi görülebilmesi için kırmızıya boyanırmış. İmparator değiştiğinde öldüğünde adı silinerek, yeni imparatorun adı yazılırmış. SkolastikaHamamı, girişi Kuretler Caddesi üzerinde bulunan 3 katlı bir önemli kılan iki özelliği var. Biri yoksullardan giriş ücreti alınmaması ve bu bize medeniyetin belki de en önemli unsuru sınıf ayrımıyla mücadele ettiklerini ve temizlik gibi en temel ihtiyaca herkesin ulaşmasını sağladıklarını gösteriyor. Diğeri ise dönemine kıyasla ileri teknoloji kullanılması. Hamam sadece temizlenmek için değil aynı zamanda sosyalleşmek ve eğlenmek için de kullanılan bir mekan. Kuretler Caddesi Dikey ızgara planına uygun olarak yapılan Kuretler Caddesi, Celsus Kitaplığı’nın yanında bulunan Mermer Cadde ile başlar. 210 metre uzunluğundaki ve 6,80 – 10 metre genişliğindeki caddenin paralelindeki dükkanlarda sanatçılar ve lokantacılar satış yaparlarmış. Altından kanalizasyon geçen ve önceleri taşıt trafiğine açık olan cadde, inşa edilen Herakles Kapısı ile trafiğe kapatılmış. Domitian Tapınağı Odeon’dan Kuretler Caddesi girişine uzanan yol üzerinde bulunuyor. Efesliler, İmparator Domitian’ın sağladığı olanaklara minnetlerini göstermek için bu tapınağı yapmışlar. Domitian Efes’te adına tapınak yapılan ilk imparator. Tapınaktaki kült heykeli Hristiyanlığın kabul edilmesiyle tahrip edildiğinden baş ve kol bölümleri dışında günümüze ulaşan bir parçası ne yazık ki bulunmuyor. Meryem Kilisesi, Liman Caddesi’nin kuzeyinde bulunuyor. Dünyada Hristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri. Aynı zamanda Katolik mezhebinin doğduğu yer. Meryem, bu kilisede “Tanrı Annesi” olarak kabul edildiğinden Hristiyanlar için çok özel bir anlamı var.III. Ekümenik Konsey Odeon Döneminde kent meclisi toplantıları, tiyatro ve yarışmaları Odeon denilen yerlerde yapılırdı. Efes Antik Kentindeki Odeon, tiyatro biçimli 1400 kişilik bir alan. Günümüzde zaman zaman klasik müzik konserleri ve jazz festivallerine ev sahipliği yapıyor.
izmir ve aydın kıyılarına kurulmuş antik kent